menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Basit yaşama felsefesi

30 11
05.05.2024

Bazı kitaplar vardır, bir türlü içindeki hazineyi açmazlar; gizli bir güzellik taşıdıkları bellidir, yeterince sabrettiğinizde büyük ödüle ulaşacağınız kesindir ama cümleler uzadıkça uzar, düşünceler karmaşıklaştıkça karmaşıklaşır. Yazar adeta bir iç sıkıntısını bir türlü atamıyordur üzerinden ve buna bağlı olarak bölümler de bir türlü kendiliğinden yazılmışlığın o kısa süreliğine her şeyi unutturan etkisine ulaşamaz. Su gibi akmaz. Serinlik hissi vermez. Güzel bir manzara izliyormuşsunuz gibi kapılıp gitmenize yetmez. Sisli bir havanın verdiği hisse yakındır, belirsiz düşüncelerle kuşatılmış, az sonra açacak havayı beklemektesinizdir.

Ne var ki iyi bir okuyucuysanız, ne olursa olsun iyi kitabın değerinin sezgisel bir biçimde farkındasınızdır. Tıpkı derin düşünceleri olan bir insan hiç konuşmasa da bunu hissettiğiniz gibi hissedersiniz. Kitapların insanlara en çok benzediği zamanlar tam da böylesi bir kendini açamama halindeki anlardır. Kendi kolaylıkla açan insanlardansa zorlukla açan insanlara benzer kitaplar. En çok şey söyleyeni en ketum insanların elinden çıkar. Kitabın kendini açamadığı zamanlarda, insan olmanın gereği olarak, sizin onu anlamanız gereklidir. Bu sorumluluğu alan bir okursanız, herkes bir süre sonra kitabı elinden bıraksa da siz bırakmayacaksınızdır ve ne olursa olsun son cümlesine kadar okuyacaksınızdır. Çünkü bilirsiniz ki bütün gizli hazineler kendini sona saklar!

Brillaud’un, Burcu Tümkaya çevirisiyle bu yılın başında çıkan güzel kitabı, Basit Yaşama Felsefesi (kolektif kitap), kendini sona saklayan kitaplardan ama bunun nedeni başta belirttiğim bir iç sıkıntısı hali değil. Daha çok, ilk bölümlerde basit yaşamın ne olduğuna dair klasik felsefecilerin görüşlerine yer verme çabası. Kadim metinlere, büyük düşünürlere yer açarak önce onların ne dediklerine kulak verme çabası. Yazarın, büyüklere saygılı bir biçimde kendi sırasını beklemesi ve bu sıranın oldukça geç gelmesi. Nihayet sıra geldiğinde ise beklediğinize değdiğini hissettiren, hayatın yükünü hafifleten -ama basitleştirmeyen- akıcı düşüncelerle karşılaşıyorsunuz. Yazar bilerek sabrınızı denemiş de sadece iyi okurlarına gerçek düşüncelerini saklamış gibi bir hisse kapılıyorsunuz.

Brillaud, basit yaşamı, “tefekkür ve eylemin birliği” olarak alıyor (s.71). Diğer bir deyişle, basit yaşamak aslında basitçe, düşünerek yaşamak ve yaşayarak düşünmek anlamına geliyor. Modern yaşam ta da bu bağlantıyı hiç olmadığı kadar kestiği içindir ki her eylem olması gerekenden ağır, her düşünce bir türlü harekete geçemediğimiz birer ağırlık nedeni haline geliyor. “Basit yaşamda kişi eylem ve tefekkürüne dikkat kesilir; tefekkür ve eylemin birleştiği, birinin diğeri olmadan gerçekleşmediği, eylemin tefekkür ve tefekkürün........

© Serbestiyet


Get it on Google Play