Almanya’dan tatil için gelen dört kişilik bir ailenin yedikleri yemekten zehirlenerek hayatını kaybetmesi şüphesi, ülkemizdeki gıda güvenliği krizini bir kez daha gözler önüne serdi. Adli Tıp Kurumu’nun raporuna göre, ön bulgular ölüm nedenlerini tam olarak ortaya koyamadı ve zehirlenme olasılığına karşı bir dizi ayrıntılı çalışma daha yapılacağı açıklandı. Bu acı olay, yalnızca tekil bir vakadan ibaret değil; gıda denetim sistemindeki yapısal çöküşün trajik bir yansımasıdır. İster pestisit kalıntıları, ister hijyen eksikliği, isterse saklama koşullarındaki ihmaller nedeniyle olsun, her zehirlenme haberinin ardında aynı gerçek yatıyor: Sistemsel denetimsizlik.

Günlük hayatımızda tükettiğimiz sebzeden meyveye, hazır gıdalardan lokanta yemeklerine kadar pek çok ürün, etkin denetim mekanizmasının yokluğunda potansiyel tehlike kaynağına dönüşmüş durumda. Her yeni vaka, sıradan yurttaşın sağlığının ve yaşam hakkının, sistemdeki boşluklar uğruna nasıl gözden çıkarıldığını gösteriyor.

Gıda denetim süreçlerindeki şeffaflık eksikliği, her geçen gün daha kaygı verici boyutlara ulaşıyor. Resmi denetim sonuçlarının halkla düzenli paylaşılmaması, toplumda derin bir güvensizlik........

© sendika.org