menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kalkınmanın şifresi gençlerde

5 5
23.07.2024

Kurulduğu günlerde doğunun ilk Türkiye’nin 4. Organize Sanayi Bölgesi olan Erzurum 1. Organize Sanayi Bölgesi, 1970’li yıllarda faaliyetine başladı. O günlerde sosyoekonomik olarak bölgenin abisi konumundaki Erzurum, zaman içinde kendi kabuğuna çekilen il oldu. Kalkınmanın önemli başlığı olan sanayileşmeyi 1. Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Murat Urkuç ile konuştuk. Tüm dezavantajlara rağmen son derece pozitif fikirler ortaya koyan Başkan Urkuç, kentte kalkınmanın gençlerin eliyle olacağını düşüyor. Babadan kalma yöntemleri elinin tersi ile iten genç başkan, dün adeta mezarlık görüntüsü veren bugün çarkların döndüğü 1. Organize Sanayi Bölgesi’nin geldiği son durumunu anlattı.

Sayın Başkan, Erzurum Organize Sanayi Bölgesinin hikayesini sizden dinlemek isterim. Kuruluşundan itibaren ortaya koyulan hedeflere ulaşıldı mı? Yıllardır bir dönem depo alanı gibi kullanıldı burası, siz ne dersiniz…

Erzurum 1.Organize Sanayi Bölgesi ülkenin ilk göz bebeklerinden. Türkiye’nin en eski 4. organize sanayisi. 1968’lerde temeli atılmış, 70’lerde tamamlanmış. Ankara, Konya, Kayseri İstanbul sanayi anlamında kümelenme yapamamışken Türkiye’de 4. OSB olarak burada kurulmuş. Bu aslında çok önemli, Erzurum bölgenin lokomotifi olarak konumlandırılmış. Ortadoğu’ya ve Türk Cumhuriyetleri’ne yakın olması, kurulmasının ana temelini oluşturmuş.

Geçmiş dönemde basında depo, çiftlik haberleri yer aldı. Ama burası hiç bir zaman atıl bir duruma düşmedi. Sorun aslında kentin ekonomik sorunu. Bölgenin kalkınması, verilen destekler, lojistik, ham maddeye uzaklık, insan kaynağı, yan sanayi gelişmediği için organize ileri doğru ivmelenmemiş, haliyle geriye doğru ivmelenmiş. Ama yine mevcut Erzurum ekonomisine yön veren bütün işletmeler, bütün firmaların tamamı şu anda Erzurum birinci OSB’nin içinde.

Firmalar ekonomik sebeplerden dolayı gerilemiş. Ekonomik koşullar, bölgenin kalkınmada geriye gidişi, yeteri kadar siyasi desteğin verilememesi, pazara uzaklık, ulaşım ve ısınma sorunları aşılamamış. Var olan fabrikalarda ya küçülmüş ya kapanmış. Geriye kalanda işçi maliyeti ağır vergiler altında ezilmiş.

O günlerden bu günlere nasıl bir dönüşüm yaşandı?

Kentte sanayi ve iş dünyası gençlere evirildi. Bizler babalarımızdan şirketleri devraldık. Biz geldikten sonra biraz da kuşak değişimi bu işte çok etkili oldu. Yeni kuşak biraz daha teknolojiyle iç içe olduğu için, mevcut işlerimi daha nasıl geliştirebilirim. Biraz daha ihracat odaklı çalışma planları. Biraz daha insan ilişkilerinin düzgün olması ataerkil bir işletme artık yok denecek kadar az. Yeni kuşağın bakış açıları çok farklı. Biz bu işlere başladıktan sonra biraz daha personelle iletişimi artırdık. Olaylara daha misyoner yaklaşmaya başladık. Dış pazar yarışına girdik. Baba dostu ilişkileri bitirip hammaddeyi bir adamdan değil de alternatiflerini bulmaya başladık. Kim daha ucuz satıyorsa onu bulmaya başladık. İşin içine teknoloji girdi. Haliyle daha büyüme odaklı ilerlemeye başladık. Bizim kuşak devraldığı işletmeleri büyütmeye başladı ve reform gibi durum oldu.

OSB’de aslında tesis var ama birçoğu kullanılmıyor, bunun için ne yaptınız?

Göreve geldiğimizde öncelikle kapalı işletmeleri masaya yatırdık. “Madem sen işletemiyorsun o halde ya sat ya kiraya ver” dedik ve bakanlıktan bu konuda yardım istedik. Çünkü yatırımcı var ama yer yoktu. Yönetim kurulumuzda bu gibi işletmelere aidat kesme kararı aldık. Kapalı firmalar ciddi tepki göstermeye başladı.

Erzurum’da yatırım yapmak isteyen, gelip fabrika açmak isteyen bir sürü kurumsal firmanın olduğunu gördük. Biz bu mülk sahipleriyle oturduk, “Ya satacaksınız ya kiraya vereceksiniz. Bulamıyorsanız biz onu da bulmaya razıyız” dedik. Birçoğu kiraya verdi veya sattı, atıl olan 13 fabrikamızı yeniden ekonomiye kazandırdık. Burada kimseyi suçlama durumumuz söz konusu değil bırakmış gitmiş. Göç etmiş aile........

© Pusula Gazetesi


Get it on Google Play