Yazının başlığını Doç. Dr. Halil İbrahim Albayrak’tan alıntıladım, çünkü çok güzel ifade ediyor bu gerçeği. Ramazan ayının değişmeyen, hiç şaşmayan iki gerçeği var! İlki İsrail’in Filistin’e saldırısı, ikincisi ise fırsatçıların et – yumurta başta olmak üzere gıdaya getirdikleri fahiş zamlar. İsrail son 30 yıldır her Ramazan’da sebepsiz Filistin’e saldırı düzenler. Türkiye’de ise ramazanın gelişini en fazla yapılan zamlarla hatırlarız. Ramazan adeta fırsatçıların ayı olur. Ciddi bir denetimin olmaması, hukukun veya cezai yaptırımın zayıf olması, bulunmaması nedeniyle fatura ücretliye, işsize çıkmaktadır.

Mübarek Ramazan ayının habercisi kandiller, kutlu geceler var, malumunuz. Tıpkı bu gecelerden esinlenen fırsatçılar, Ramazan öncesi zam gazına basarlar. Et, yumurta, kadayıf diye başlayan, hurma ile bütün gıdaları etkisi altına alan zam yağmurunun hiçbir gerekçesi yoktur. Yani girdi fiyatları değişmemiştir, enflasyon etkisi çok düşüktür; ama bizim fırsatçılar için bahane çoktur.

Hz. Peygamberin, “Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim." Hadisi şerifini nasıl değerlendirmeliyiz.

İnsanlar arasındaki aldatma çeşitli şekillerde ortaya çıkmaktadır. Ancak Hz. Peygamber’in (sas) Müslümanların ticarî faaliyetlerine ilişkin yaptığı uyarılar dikkat çekici.

Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre, Allah Resûlü (sas) şöyle buyurmuştur:

“…Bizi aldatan, bizden değildir.” (M283 Müslim, Îmân, 164)

Ebû Bekir es-Sıddîk'ın (ra) rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur: “Arabozuculuk yapan, yaptığı iyiliği başa kakan ve cimri olan kimse cennete giremez.”

(T1963 Tirmizî, Birr, 41) (Kanak:Diyanethaber.com)

Müslüman ülke Türkiye’de fırsatçılık nasıl gelişiyor. Ahlaki çöküntü mü?, nasıl izah edilebilir. Sosyologların üzerinde durması gereken yönü var, fakat biz ilgililerin, yani Ticaret Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve diğer ilgili birimlerin konuyu çözüme kavuşturmak için çabasını görmek istiyoruz.

Yazının başlığını emanet aldığım Doç. Dr. Halil İbrahim Albayrak, şu tespitleri yapmış;

“Son 30 yıldır değişen sadece takvim yaprakları oldu. Geçen sene dile getirdiğim aşağıdaki paylaşımım, bu ahlâk yapımızla 30 ramazan sonra da aynı olacaktır. Taklidi müslümanlığı da beceremiyoruz. Denetim yok, hukuk da işlemiyor. Filistin'e hiç değinmeyeceğim, içimiz yanıyor...”

Albayrak’ın geçtiğimiz yıl attığı tivit; “Her Ramazan ayında iki olay hiç şaşmaz. 1-) İsrail, Filistin'e saldırır. 2-) Fırsatçılar et başta olmak üzere yiyeceklere zam yapar. İnanmıyorsanız son 30 yıllık arşivi tarayın.”

Bu iki bağımlı değişken arasında kolerasyon yoktur.

O zaman, bence toplum olarak kendimizi sorgulamak durumundayız!


QOSHE - Ramazan'da şaşmaz iki olay nedir? - Kenan Biliz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ramazan'da şaşmaz iki olay nedir?

8 1
11.03.2024

Yazının başlığını Doç. Dr. Halil İbrahim Albayrak’tan alıntıladım, çünkü çok güzel ifade ediyor bu gerçeği. Ramazan ayının değişmeyen, hiç şaşmayan iki gerçeği var! İlki İsrail’in Filistin’e saldırısı, ikincisi ise fırsatçıların et – yumurta başta olmak üzere gıdaya getirdikleri fahiş zamlar. İsrail son 30 yıldır her Ramazan’da sebepsiz Filistin’e saldırı düzenler. Türkiye’de ise ramazanın gelişini en fazla yapılan zamlarla hatırlarız. Ramazan adeta fırsatçıların ayı olur. Ciddi bir denetimin olmaması, hukukun veya cezai yaptırımın zayıf olması, bulunmaması nedeniyle fatura ücretliye, işsize çıkmaktadır.

Mübarek Ramazan ayının habercisi kandiller, kutlu geceler var, malumunuz. Tıpkı bu gecelerden esinlenen fırsatçılar, Ramazan öncesi zam gazına basarlar. Et, yumurta, kadayıf diye başlayan, hurma ile bütün gıdaları etkisi altına alan zam yağmurunun hiçbir gerekçesi yoktur. Yani girdi fiyatları........

© Pusula Gazetesi


Get it on Google Play