Suriye'de kolektif belleğin yıkılışı... Alevicilik kandırması
Hafıza inşa etmek
Gazetede günlük yazılar yazmaya son verecektim aslında. Kitap yazmaya yoğunlaşacaktım. Fakat:
Türkiye’de geçmiş öyle hızlı siliniyor, karartılıyor ki, yazmayı sorumluluk bildim.
Geçmiş yalanlar üzerinden bugün fethetmeye çalışılıyor. İnsanların hafızası yeniden inşa ediliyor.
Biliyorsunuz; diyor ya Erdoğan, “bizim zamanımızda bardak yoktu, buzdolabı yoktu, traktör yoktu, çamaşır makinesi yoktu” vs.
Bu tür komik hafıza oluşturma alay konusu kuşkusuz! Ama daha ciddi olanlar var.
Mesela, üniversitelerde sosyal bilimler fakülteleri bunun başını çekiyor. Son kırk yılda hafıza çalışmaları tarih, sosyoloji, edebiyat, sanat, felsefe, psikoloji gibi çok araştırma alanında görülmemiş ilgiye konu oldu/oluyor. Ve bunlar:
Geçmişin hakikatini salt kimlik üzerinden ele alıyor! Etnik kültürü beslemeyen bilgiler hiç yaşanmamış gibi göz ardı ediliyor.
Amaç, ulus birliğini sağlayan kolektif zihniyeti-yaşamı parçalamak. Dikkat ediniz; bu tür çalışmalarda ulusal kimliği şekillendiren geçmişin anlatılarına düşmanlık esas. Ve:
Gelecek ustaca şekillendirilip üretilerek yeni bir “gelenek icat” edilmeye çabalanıyor.
Yeni bellek oluşturmak isteyen neoliberal ideolojiye karşı mücadele etmek şart…
Buradayım, NEFES’teyim…
Suriyeli Mişel Eflak’ı tanır mısınız
İktidar medyasının büyük bölümü Suriye gelişmelerini Esat’ın etnik Nusayri/Alevi kimliği üzerinden “okumaya” çalışıyor:
-Çoğunluğu Sünni olan Suriye’de azınlık Nusayrilik ülkeyi yönetiyordu!
Tersine durum Saddam için de söylendi, yazıldı. Listeye Nasır veya Kaddafi’yi de ekleyebilirsiniz.
Hafıza salt etnik kimlik üzerinden inşa ediliyor. Oysa:
Bu isimleri bir araya getiren BAAS/Diriliş fikriydi…
Size Şam doğumlu birini........
© OdaTV
visit website