Maoculuktan neoliberalizme...Şam'ı deviren virüs
Mao’cu Baba Hafız Esat
Stalin 1953 yılında öldü.
Sovyetler Birliği Stalin’in ideolojik mirasını terk edince, bu dönüşümü revizyonizm/sapma/döneklik olarak tanımlayan Mao ittifaktan ayrıldı…
Mao’ya göre, işçi sınıfı-burjuvazi arasında olduğu gibi sosyalist-kapitalist ülkeler arasında da barış mümkün değildi. Buna Lenin’den mülhem “antagonist çelişki” adı verildi.
Mao’ya göre barış içinde yaşamak safsataydı; “kağıttan kaplan” emperyalizm ile savaş, onu yok edene kadar aralıksız sürmeliydi…
Moskova ile Pekin arasındaki ayrılık dünyadaki sosyalist-komünist ve hatta bağımsızlıkçı ulusal hareketleri bile derinden etkiledi. İki ülke arasındaki kapışma dünyaya yayıldı. (Örneğin: Türkiye’de son dönemde gündeme getirilen Uygur meselesini Sovyetler Birliği, Çin’e karşı 1960’larda kullanmaya başladı.)
Bu kapışmadan etkilenen hareketlerden biri de “Diriliş” anlamına gelen BAAS idi. İlk ayrılık Moskova’ya yakın Nasır ile yaşandı. Ardından 8 Şubat 1963’te Irak’ta, 8 Mart 1963’de Suriye’de askeri darbe oldu. Bunları diğer darbeler takip etti. 1970’lerde Suriye ve Irak’ta iktidara gelen Hafız Esat ve Saddam, BAAS içindeki Mao’ya yakın ekiptendi!
Bunda Moskova’nın 1948’de kurulan İsrail’i ilk tanıyan ülke olmasının da etkisi vardı kuşkusuz. Ama bu tamamen Moskova’dan koptukları anlamına gelmedi.
Ki, Suriye ve Irak arasında da anlaşmazlıklar yaşanmadı değil. Uzatmayayım.
Bu girişi yapmamın sebebi var…
Liberal Oğul Beşşar Esat
Baba Esat, yoksul Kurdaha köyünde doğdu. 16 yaşında BAAS hareketine katıldı. Burada edindiği siyasi görüşler Aleviliğe baskın geldi...
Türk tarih yazıcılığı Esat........
© OdaTV
visit website