Şeytan çağıran babadan Meryem Ana Sendromu’na… Şeytanın tacizi ile cehennemin ortasına düştü
Gün geçmiyor ki aklımızı kaybettiğimiz, canımızı acıtan bir haber okumayalım. 8 yaşındaki Narin’in öldürülmesi, Sur cinayeti olarak hafızalara kazınan Ayşenur Halil ve İlbal Uzuner’in katledilmeleri, “yenidoğan çetesi” ve son olarak dün gündeme gelen 8 yaşındaki P.E.'nin kanı ile şeytan ayini. Üstelik bunu yapan bir baba… Oğlunun kanını alıyor şeytan çağırıyor, muska yapıyor… Daha neler göreceğiz endişesiyle benzer bir hikâyeyi anlatmak istedim.
HAYATI CEHENNEME ÇEVRİLEN KIZIN İLK MUTSUZLUĞU
Evlilik dışı dünyaya gelen ablasının vefat etmesi sonucu hayatı cehenneme çevrilen Anneliese’nin hikayesi… Son derece katı Katolik olan babası aynı zamanda papaz eğitimi almıştı. Üç kız kardeşi rahibeydi ve evlerinde dinden başka bir şey konuşulmuyordu. Meryem Ana Sendromu olarak bilinen bir psikolojik durumu vardı Anneliese’nin, dünyadaki bütün kötülüklerden kendisini sorumlu görüyordu. Hatta uyuşturucu bağımlılarının günahlarını azaltmak için bir tren istasyonunda soğuk taşta uzun süre yattı. Aslında son derece dışa dönük ve güler yüzlüydü. Müzikle ilgileniyor hem piyano çalıyor hem de şarkı söylüyordu. Annesi tarafından bir erkek arkadaşı olduğunu öğrenildiği gün sevgilisinden ayrılmak zorunda kaldı. Ailesi o kadar tutucuydu ki karşı koyması imkansızdı. Evlendiği zaman bakire bir gelin olmalıydı ve o yüzden sevgilisi olamazdı. Anneliese’nin mutsuzluğa attığı ilk adım bu oldu.
ŞEYTANIN TACİZİ
16 yaşındaydı ilk atağı geçirdiğinde… Hatta vücudu öyle çok kasıldı ki, dilini ısırdı. Anneliese’e göre bu durum “cehennemin ortasına düşmek”ti. Evet, yaşadığı o anları böyle tarif ediyordu. 17 yaşındayken iki atak daha........
© OdaTV
visit website