Yapay Zekâ mı, Yatay Zekâ mı?
Yapay zekâ nedir? Günümüz teknolojisinde neleri yapar, neleri yapamaz? Belki de sonumuz mu olacak? Yazımın ne onu yapan zekâ ne de yapay zekâ olmayacak. Bir önceki yazımın devamı şeklinde olacak. Bence sorunumuz zaten dünya genelinde yapan zekâların değil, yatay zekâların çokluğu. Yatay zekâdan kastım ise yarı cahillik.
Yapay zekâ konusunu Nokta Haber Yorum’un bu konuda gerçekten çok araştıran ve yazan değerli yazarlarından dostum Özgün Çınar’a bırakıyorum. Köşesinde yayımlanan “Yapay Zekâ, Nereye Kadar?” ve “Kıyamet Yapay Zekâdan mı Gelecek?” yazılarını okumanızı da ayrıca öneriyorum.
Gelelim, “Cahille Sohbeti Kestim” yazıma. Bu yazıdan sonra, yakın arkadaşlarımdan birçok geri dönüş aldım. İçlerinden bir kaçı yarı cahil kavramını hatırlattı bana. Daha karamsar olanlar,” Acı bir gerçeği kabullenmemiz lazım. Artık her tarafta ve her alanda “yarı cahil”ler ezici çoğunlukta. Türkiye’de neredeyse “cahil” kalmadı.” Dediler.
Haklılar, sırf Türkiye’de de değil, tüm toplumların en büyük sıkıntısı ve evet üzerinde düşünülmesi ve durulması gereken bir konu. Cahil sözcüğü itici ve soğuk geliyor ama cehalet ve/veya cahil sözcüğü aslında içinde olumlu unsurlar da barındırıyor.
Cahillik saflıktır, naifliktir aynı zamanda. Cahil insan “bilmediğini” bilir. Bilmediği için de korkar, çekinir hata yapmaktan. Tam cehalet, boş bir sayfa gibidir; o sayfa doğru doldurulduğunda, artık cehalet olmaktan çıkar. Cahil “bilmediğinin farkında olduğu” için öğrenmeye, eğitime, almaya açtır ve açıktır. Bir hata yapıyorsa “bilmediği” için yapıyordur ama “öğrendiğinde” vazgeçer yanlışından.
Buna........
© Nokta Haber Yorum
visit website