KARIŞMAK
Karışmaktan kastim çayla suyun karışması falan değil. Daha çok başkalarının işine karışmaktan söz edeceğim.
Ben biraz kontrol manyağı sayılabilirim, ama asla kötü niyetli sayılmam. Yaz başı, daha klimalara gerek duyulmağa başlanmamış, arabaların camları doğal olarak açık. Trafikteyim, ışıklarda beklerken genç bir kız ile bir delikanlı yanımda durdular, yolcu koltuğundaki kızcağız ağzını neredeyse on santim açıp kapayarak çiklet çiğniyor. Işıklarda beklerken sağa sola batığımda onlara da bakmışım. Refleks olarak çenelerimi birbirine vurup bir de üstüne elimle çiğneme işareti yaparak, at onu komutunu verdi. Genç kız birdenbire sakızını çıkarıp attı sonra hem kendisinin hem benim yaptığıma şaşarak hayretle bana baktı. Işıkların yanmasını zor bekledim; doğrusu pek mahcup olmuştum.
Sevdiğim ve çok sık birlikte olduğumuz bir arkadaşımın evinde kahve içiyoruz. İş olmasın diye mutfakta içelim dedik; bir şey gerekti balkona çıktı, baktım kapının altı sürtüyor. Arkadaşım fark ettiğimi anladı, ne kendi yapıyor ne usta çağırıyor diye kocasından yakındı. Sonra birkaç gidişimde kapının hâlâ yapılmadığını görünce bir sonra gidişimde evdeki keskiyi çantama attım; kahvelerimizden sonra arkadaşımın yardımıyla kapıyı söktük, balkona yatırdık ben altını gerektiği kadar rendeledim. Ne var ki kapıyı........
© ngazete
visit website