KAHVALTI
Kahvaltı en sevdiğim öğündür. Öyle bir dilim ekmek, bir salatalık, biraz peynir falan gibi değil. Benim istediğim kahvaltıda sucuklu yumurta, salam, tereyağı, eski kaşar, reçel çeşitleri, simit, kızarmış ekmek, zeytin çeşitleri, falan olmalı. Domates olmazsa aldırmam çünkü zaten hiç yemem. Bal ile ilgim yok, alerjim var kokusuna bile tahammül edemem. Reçeller tamam da illaki vişne reçeli.
Çocukluğumda bu saydıklarımın bir kısmını iştahsızlığımdanasla yemezdim diğerleri de bana dokunurdu. Annemle babam Pazar sabahları birlikte kahvaltıyı hazırlar, toplaması size ait derlerdi. Babamın bu süreçteki katkısı kızarmış ekmekleri sobada kızartmaktan ibaretti zaten. Ben bana dokunanları yemek isterdim ama yedirmezler, dokunmayanları da ben sevmediğim için zorla yedirmeğe çalışırlardı; çünkü iştahsız çocuğun kitaplara geçecek bir örneğiydim. Önden pazarlık başlar ve yalnızca bir dilim tereyağlı kızarmış ekmek yersem iki üç zeytin yeme hakkım doğardı. Zeytin yasak çünkü tuzlu; ben yeni nefrit geçirmişim, böbreklerime dokunuyor diye çok az yemeliyim. Bu arada zayıflıktan kemik hastası gibiyim. Babam rahmetli bir dilim ekmeği kaldırım taşı kalınlığındakeser, sobada şöyle bir kızartır ve üstüne süngere emdirir gibi........
© ngazete
visit website