menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çocuklarımızın elindeki tehlikeyi görüyor musunuz

13 0
tuesday

Küçük Yürekler, Büyük Sessizlik

Suşehri’nde yürüttüğümüz seferberlik sırasında karşıma çıkan tablo yüreğimi sarstı, gözlerimin önünden hiç gitmiyor. Konferans salonlarında küçücük eller titriyor, boğazlarından hıçkırıklarla kesilen nefesler yükseliyordu. Sekiz yaşındaki bir çocuk, oynadığı oyunun içinde karşılaştığı korkunç görevleri anlatırken kelimeler boğazına düğümleniyor, elleri titriyordu. Dokuz yaşındaki bir başka evlat, arkadaşına zarar vermeye zorlandığını anlatırken nefes alamıyor ve hüngür hüngür iç çeke çeke ağlıyordu. On yaşındaki bir diğer çocuk ise ekranın onu hangi karanlığa, hangi bataklığa sürüklediğini anlamaya çalışıyordu. Burada yalnızca bir oyun meselesi yoktur; çocuklarımızın masumiyetine yönelen görünmez bir karanlık var. Milletçe hepimizi derinden sarsması gereken bu tehdit, 2018’deki Mavi Balina felaketinden çok daha sinsi ve tehlikeli bir şekilde kapımızda…

Tehlike Cebimizde, Evimizde

Kayıp Çocuk, Sessiz Çığlık

Bir köyü hayal edin. Günlerce kaybolan bir çocuk. Ailesi, komşuları, köy halkı umutla bekliyor; her dakika içlerini bir kaygı, bir korku kemiriyor. Ve sonunda bulunduğunda herkesin yüreğini paramparça eden bir manzarayla karşılaşılıyor. Katili dağlarda, ormanlarda aramayın. Arayınca bulacağınız tek yer, çocuğun cebindeki o küçük ekranın içinde gizlenmiş karanlık talimatlar ve korkutucu içeriklerdir. Her bir........

© Milli Gazete