Hakikatten korunmak
Toplumların bunalımlı dönemlerinde başta filozoflar olmak üzere “hakikat nedir?” sorusu tekrar sorulur. Bu sorun, bir yandan insanların taraftar olmalarından diğer yandan giderek bozulan ilişkiler ve dengesizlikler sonucu mevcut durumun en doğru olduğu yargısının sahiplenilmesinden kaynaklanmaktadır.
Bugün içinde yaşadığımız dünyada böyle bir kriz ile karşı karşıya bulunmaktayız. Bunun birinci boyutu; küresel postmodern dünyanın propagandacı ideolojisi sonucu meydana gelen kitleselleşmenin bir başka yaşam biçimini gerçeklik haline getirmesidir. İkincisi de, içinde yaşanılan coğrafyada mevcudu metafizikleştiren bir zihin halinin egemenliği görülmektedir. Bu hal uzun süredir devam ettiğinden artık gerçekliğin ne olduğuna dair sorgulama bırakıldığı gibi, taraftarlıkların gerçekliği görünmez kıldığı bir uyuşma hali baskın çıkmıştır.
Daha da ötede yanlış olanın savunulduğu bir başka aşamaya geçilmiş görünmektedir. Türkiye’de insanlar taraftarlıklar çerçevesinde kuvvetli inançlara sahip olduklarından, bu inançlar gündelik hayatta değilleme üzerinden doğruların yön verdiği bir duruma ulaşmıştır. Yani şu kesim şu görüşü savunduğuna göre o yanlıştır. Aynı şekilde muhalifim yanlışı benim için doğrudur şeklinde hiçbir........
© Milat
visit website