menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Görünen köy

27 0
07.12.2025

Gecenin sessizliği çökmüş, evin ışıkları sönmüş. Odanın köşesinde sadece kitap okuma ışığının o sıcak, sarı haresi... Parmaklarımız kâğıdın dokusunda gezinirken, satırların arasında bambaşka bir hayal dünyasına dalıyoruz.

Her şey ne kadar berrak sayfalarda, değil mi?

Ama kitabı kapatıp başımızı kaldırdığımızda, aynı berraklığı gerçek hayatta da arıyoruz. Karşımızdaki insanları da tıpkı önümüzdeki o açık sayfalar gibi bir çırpıda okuyabileceğimizi sanıyoruz.

Bir duruşuna, bir sözüne ya da bir kıyafetine bakıp o kişi hakkında her şeyi bildiğimizi düşünüyoruz.

İşte tam o an, içimizdeki o kadrolu yargıç hemen cübbesini giyiyor, kürsüye çıkıyor ve kalemi kırıyor:

"Bunun imanı zayıf! He mi?"

Hatta bazen hızımızı alamıyor, "Bu bizden değil, yoldan çıkmış" mührünü basıveriyoruz. Ne kadar da kolay harcıyoruz insanları... Sanki herkesin kalbinin anahtarı bizim cebimizdeymiş gibi. Sanki kimin ne kadar samimi olduğunu ölçen o hassas terazi bizim elimize verilmiş........

© Milat