Milli gücün çekirdeği: İnsan ve aile
Bir milletin gücü, yalnızca ordusunun büyüklüğüyle ya da kasasının doluluğuyla ölçülmez. Milli güç unsurları kavramı, bir bütünlük, bir armonidir. Onu oluşturan siyasi irade, askeri caydırıcılık, ekonomik istikrar, coğrafi konum, bilimsel ve teknolojik ilerleme, psiko-sosyal dayanıklılık ve kültürel zenginlik… Hepsi birer nota gibidir. Ama bu senfoniye ruhunu veren tek bir şey vardır: insan. İnsan olmazsa, siyaset yönünü bulamaz; asker cesaretini gösteremez, ekonomi üretemez, bilim ilerleyemez; kültür kendini ifade edemez.
Bugün siyasetiyle dünyaya efelenmeye çalışan devletler var, askeri gücüyle hegemonik – emperyal stratejilerle meydan okuyanlar var, ekonomisiyle nüfuz alanı genişletenler var. Ama tarihin bize öğrettiği şu: İnsan kaynağını kaybeden bir millet, hangi imkâna sahip olursa olsun, ayakta kalamaz. Çünkü bütün güç unsurlarını birbirine bağlayan, onları anlamlı kılan insandır. İşte bu yüzden nüfus gücü, milli gücün en kıymetli hazinesidir.
Umre yolculuğundan dönen bir dostumun anlattıkları zihnimde hâlâ canlı. Sabiha Gökçen Havalimanı’nda, yolculuğun telaşı içinde dikkatini genç bir anne çekmiş. Henüz 22-23 yaşlarında, tesettürlü, zarif bir anne. Kucağında biri 1, diğeri 2 yaşlarında iki bebek. Yanlarında 3-4 yaşlarında sevimli bir çocuk daha. Muhtemelen anne veya kayınvalide de onlara eşlik ediyor.
O sahnenin en çarpıcı yanı çocukların huzuruydu. Çocuklar sessizdi, ama bu sessizlik bir yorgunluğun değil, bir güvenin sessizliğiydi. Çocuklarda sağı – solu rahatsız eden bir taşkınlık, gürültü çıkarma gibi olumsuzluk yoktu. Annenin gözlerinden taşan şefkat, “Benim en kutsal görevim yavrularımı yetiştirmek” diye haykırıyordu adeta. Çocuklar ona sığınmış, o çocuklarına kenetlenmişti.
Bir köşe yazısı için bu manzara belki küçük bir ayrıntı gibi görünebilir. Ama aslında milli gücün özünü gösteren bir tablodur. Çünkü insan, ailede şekillenir; aile sağlam olursa toplum sağlam olur.
Siyasi irade güçlü olabilir, ama onu hayata geçirecek insan olmazsa, o irade kâğıt üzerinde kalır. Askeri gücünüz olabilir, ama daha bebeklikten itibaren çocuklara, milli ülkü, cesaret, kahramanlık, disiplin ve fedakârlık bilincini aşılamazsanız, o güç sadece demir yığınlarından ibaret olur. Ekonominiz büyüyebilir, ama çalışkan, üretken, eğitimli insan gücü olmadan bu büyüme sürdürülemez. Bilimsel-teknolojik atılımlar yapabilirsiniz, ama o atılımları geliştirecek araştırmacılar, girişimciler ve vizyoner insanlar yoksa ilerleme kısa sürede durur.
Ve bütün bunların başlangıç noktası, huzurlu ve güçlü bir aile yapısıdır. Çünkü aile, milli güç unsurlarının çekirdeğidir. O çekirdek sağlam olursa, filizlenen birey de sağlam........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Daniel Orenstein
Grant Arthur Gochin
Beth Kuhel