menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Osman’ın mühimi…

44 1
01.05.2024

Osman, “Uygun bir zamanında seninle mühim bir konuyu konuşmak istiyorum abi” demişti.

“Uygun bir zamanda görüşmek istiyorum” dediği yer, uygun bir yer değildi.

Ben metroya binmek için yürüyen merdivenlerden inerken, o da metrodan inmiş, karşı istikametten yukarı doğru çıkıyordu.

Tesadüfen karşılaşmış, o birkaç saniyelik zamanda göz göze gelip, selamlaşmıştık. Aceleyle tam yanımdan geçerken bağırarak söylemişti bunu.

“Uygun bir zamanında seninle mühim bir konu konuşmak istiyorum, abi.”

Uzaklaşırken arkasından seslendim:

“Hangi konuda Osmancığım?”

Moskova Metrosu’nda birbirlerine Türkçe seslenen iki adamı diğer yolcular şaşırarak izlerken o da arkasını dönüp, “Görüştüğümüzde söylerim abi” diye bağırdı.

İçime tecessüs virüsünü bırakıp, geçip gitmişti.

“Yahu, bir dakika bekle beni, ters taraftan yürüyen merdivenden çıkıp yanına geleyim, konuşalım” deme fırsatını bulamamıştım.

Zaten bunu yapması da zordu.

Belki acelesi, mühim bir işi vardı. Zaten hep vardır ya, ben karşı tarafa geçene kadar Osman beklemezdi muhtemelen.

Moskova Metrosu’nu bilirsiniz, bazı istasyonlar çok derindedir. Mesela Park Pabedi 73 metre, Marina Roşa 72 metre derinliktedir.

Yürüyen merdivenlerle inmek, çıkmak dakikalar alır.

Osman’ın birlikte yaptığımız eski bir projeden bir miktar borcu kalmıştı. Epey bir zaman geçmişti üzerinden, ama hâlâ ödememişti.

“Abi, şu sıra sıkışığım, biraz rahatlayınca ödeyeceğim, yemin” demişti.”

Çok sıkboğaz etmemiştim. Birlikte çok iş yapmış, ikimiz de para kazanmıştık. İyi çocuktu, parası olsa öder diye düşünmüştüm.

Ama ben de şu sıralar biraz dara düşmüştüm. İhtiyacım vardı. O parayı mı ödeyecekti acaba?

İlginç bir çocuktu bu Osman, durur durur çok ballı projeler yakalardı. Yoksa yine birlikte yapabileceğimiz iyi bir iş mi kapmıştı?

Düşüne düşüne yürüyen merdivenden indim.

Metroya binmeden önce aramak için cebimden telefonumu çıkardım. Hat yoktu.

Tam kapıların kapanma anonsu yapılıyorken fırladım.

“Astorojna dveri zakrıvayutsya, sledyuşiya stansiya…” (Dikkat kapılar kapanıyor, bir sonraki istasyon…)

Kendimi vagondan içeri zor attım.

Metro hareket ettikten sonra bir kere daha denemek istedim.

Ayakta telefonla uğraşırken dengemi kaybedip, az daha yuvarlanıp düşecektim.

Tam da o sırada “dilya vaşeyi bezapasnosti derjitis za paruçni”, yani “güvenliğiniz için tırabzanlara tutunun” anonsu yapıldı.

Geç… Ben zaten dengemi kaybedip az kalsın kendimi yerde bulacaktım.

İki adım öteye savrulup, zor bela demirlere tutundum.

Toparlanırken “Budtye vzaimna vejlivı, ustupayte mesta passajiram s detmi, invalidam, pajilım lyudyam i beremennım jenşinam”, yani “Karşılıklı olarak saygılı olun, çocuklu yolculara, engellilere, yaşlılara ve hamile kadınlara yerinizi verin” anonsunu duydum.

Önümde oturan beni şaşkın gözlerle izleyen bir........

© Medya Günlüğü


Get it on Google Play