SİZİN DE NOBEL’İNİZ OLUR...
Daron Acemoğlu’nun, Simon Johnson ve James Robinson ile ortak çalışması nedeniyle, “2024 yılı Ekonomi Dalında Nobel Ödülü” kazanmasından gocunanlar olması normal...
Hayatları kıskançlıkla geçmiş vasat altı insanların, başarıyı ve başaranı kıskanması insanlığın fıtratında var...
★
Kaldı ki...
Dünyada herkesin:
Nobel Jürisiyle aynı düşüncede olduğunu beklemek de istemek de gayrı ciddi bir talep...
Ama...
Görünen köyün kılavuz istemeyişi gibi...
İnsani ve iktisadî gelişmede kurumların rolünün temel olduğunu kabul etmek gerekmez mi?..
★
Türkiye ekonomisinin sürekli bir kriz ortamında yaşamasında:
Kapsayıcı kurumlar yerine...
Siyasetin tekelinde oluşturulmuş dışlayıcı kurumlar yaratmanın rolü olduğu inkâr edilebilir mi?..
★
Son 6 yıldır uygulanan “tek adam” rejiminin:
Kapsayıcı kurumları, dışlayıcı kurumlar haline dönüştürdüğü görüşü yanlış mı?..
Elbette yanlış değil çünkü...
Durum ortada...
★
Mülkiyet hakları tartışılıyor...
Pek çok özel sektör şirketine:
Patronajın siyasi düşünceleri ve dini inançları nedeniyle el konulmadı mı?..
Demokratik hukuk devletlerinde bir özel mülkiyet böyle mi el değiştirir?..
★
Anayasasında yer alan emredici hükümlere uyulmuyorsa...
Hem de:
Yürütme ve yargı uymuyorsa...
O devlete “hukuk devleti” denir mi?..
★
Uzatmayayım...
Bir ülkede ekonomik ve siyasi kurumların kalitesi:
O ülkenin refah seviyesini belirleyen en etkin faktörlerden biridir...
★
Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James Robinson’a verilen ödülün temel gerekçesinin bu olduğu ise bizzat Jüri tarafından vurgulandı...
★
Efendiler...
Acemoğlu ve arkadaşları gibi düşünmek zorunda değilsiniz...
Ancak...
Kıskanmayın n’olur?..
Dürüst çalışın....
Sizin de Nobel’iniz olur...
“Toplumsal iyileşme arayanlar, siyasi yapıdaki şiddet suçlarından kurtulmak kadar iş çevrelerindeki kurnazlıklardan kurtulmayı da amaç edinmelidirler...”.
Daron Acemoğlu
Daron Acemoğlu’ndan “liberal bir Anti Kemalist” diye söz etmek hem abestir...
Hem kıskançlıktır...
Hem de........
© Korkusuz
visit website