Bilindiği gibi, Klasik Yunan mitolojisinde, Tanrılar’ın tanrısı, Zeus’tur. Mitolojiye göre, Zeus’un da anası vardır. Yer ve zamana göre adı, Kibele, Dindimene, Sipylene, Ma, Anaitis, Hubel, Kıble, Rhea, giderek Athena, Eştar ve Artemis olarak değişse de bu, Bereket Tanrıçası’dır. Biz, Kibele adını kullanalım. Aslına bakarsanız, Kibele eski Yunan inancında, Altın çağ denen çağın bitimi ve Olimposlu Tanrılar Çağı denilen çağın da başlangıcı olup, adını da Frig dilinden almıştır. Olimposlu Tanrılar’ın en ulusu, Zeus’un anası olmasından öte, anaerkil dönemden, ataerkil döneme geçişin de sembolüdür o…
Önceleri, yalnız Kıbele vardır. Sonra, bir de erkek tanrı peydah olur: Kronos… Kronos’un bir kötü huyu vardır… Yeni doğan çocukları yemektedir. Sonradan, ikisi evleneceklerdirler. En büyük Tanrı Zeus’un anası Kıbele’dir ama babası onun kocası olan Kronos değildir!
Kibele, tanrıça falan ama bir kadın… Aşık olur, sevişir, kıskanır yani insan gibi davranır…
Kronos’la evlidir ama günün birinde Ana Tanrıça Kibele, Frigya’lı genç ve yakışıklı Attis’ e aşık olur. Ebedi sadakat sözüne karşılık, Kibele kendi mezhebini yayma görevini, Attis’ e verir. Ne var ki ana tanrıça bile kocasını boynuzlarken, Attis de sözünde durmaz ve Sangraid (Sakarya Nehri’nin kızı demektir) adlı bir peri kızıyla sevişmeye başlar. Kibele, bunu öğrenince, çok sinirlenir. Sangraid’i o saat öldürür.
Attis, bu olaya çok üzülerek, “ona yoksa sana da yok” diye, kendi erkeklik organını keser ve kendi canına da kıymaya girişir. Kadın Ana Tanrıça kolay mı da ölüp gidecen? Kibele, onu, çam ağacına çevirir. Lûzumdur… Bugünkü Sakarya Vadisi’ndeki çam ağaçlarının, Attis’ten geldiğine inanılırdı. Attis çam ağacına döner ama Kibele onu rahat bırakmaz. Erkeklik organını kesmiş olmak da Attis’i kurtaramaz, ana tanrıça, onu her baharda canlandırır, bilmem nesini de takatak, Sakarya Vadisi’nde onunla buluşur ve sevişirdi. Temmuz’a kadar… Temmuz’da Attis, yeniden çam ağacına dönermiş. Aşna fişne derken, bunlar bugünkü Sakarya nehri vadisinde çamlar altında buluşup, al takke ver külah, halvet olurlarmış.
Sonradan uzun yüzyıllar boyunca, Anadolu’da, Attis rahipleri, her ilk baharda yapılan bereket törenlerinde erkeklik organlarını keserek, toprağa atıp; çam dalları ve kozalaklarını, dölleyici erkekliğin simgesi olarak kullanmışlar ve bereketin böylece sağlanacağını sanmaktayken, çam kozalaklarını da yitip giden erkekliklerinin bir sembolü olarak kullanmışlar.
Der, klasik mitolojinin bilinen bir uzmanı olan Cevat Şakir Kabağaçlı… Hani Halikarnas Balıkçısı da denilen ünlü yazar…
Noel’lerde evlere dikilen çam ağaçlarının kutsiyetinin kaynağını oluşturan inanç, işte buradan gelmekte imiş! Ta eski Frigya dininden geliyor, Hristiyanlık’a da oradan girmiş…
Toplumlar yeni bir din benimserken, var olan dinlerinden kimi ögeleri de yeni dinin kılıflarına sokup, sürdürmeye devam ederler. Hristiyanlar bunları sürdürmüş, biz de türbelere çaput bağlamaktan tutun da derelere, ulu ağaçlara, dağlara kutsiyet atfetmeyi sürdürmeyi, örneğin… Kendinizinkini devam etmeyi izah edebilirim ama başkasınınkini edinmeye ne diyelim?
Çam ağaçları kudsiyetini, taa Attis’in bilmem nesinden alıyorlar dikmeyin eve diyeceğim, diyemem… Eski Arap dininden geçerek, Kıbele de varlığını sürdürüyor… Bir kelam etsen, İslâm’a göre de günah işleyeceğin bir önemde ve yerde de üstelik.
Ben söylemiyorum, siz düşünün…

QOSHE - Çam ağacı niçin kutsal - Nazım Beratlı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Çam ağacı niçin kutsal

7 2
06.04.2024

Bilindiği gibi, Klasik Yunan mitolojisinde, Tanrılar’ın tanrısı, Zeus’tur. Mitolojiye göre, Zeus’un da anası vardır. Yer ve zamana göre adı, Kibele, Dindimene, Sipylene, Ma, Anaitis, Hubel, Kıble, Rhea, giderek Athena, Eştar ve Artemis olarak değişse de bu, Bereket Tanrıçası’dır. Biz, Kibele adını kullanalım. Aslına bakarsanız, Kibele eski Yunan inancında, Altın çağ denen çağın bitimi ve Olimposlu Tanrılar Çağı denilen çağın da başlangıcı olup, adını da Frig dilinden almıştır. Olimposlu Tanrılar’ın en ulusu, Zeus’un anası olmasından öte, anaerkil dönemden, ataerkil döneme geçişin de sembolüdür o…
Önceleri, yalnız Kıbele vardır. Sonra, bir de erkek tanrı peydah olur: Kronos… Kronos’un bir kötü huyu vardır… Yeni doğan çocukları yemektedir. Sonradan, ikisi evleneceklerdirler. En büyük Tanrı Zeus’un anası Kıbele’dir ama babası onun kocası olan Kronos değildir!
Kibele, tanrıça falan ama bir kadın… Aşık olur, sevişir, kıskanır yani insan gibi davranır…
Kronos’la evlidir ama günün birinde Ana Tanrıça Kibele, Frigya’lı genç ve yakışıklı Attis’ e aşık olur. Ebedi sadakat sözüne karşılık, Kibele kendi........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play