menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Parti içi demokrasinin çapını daraltmak, partinin boğazını sıkmaktır

11 0
18.12.2025

Her yazımı yazmadan önce ciddi ciddi düşünürüm. Hatta bazı durumlarda konuyu dosya gibi düşüncemde var edip, aklıma gelenleri orada biriktiririm. Sıra yazmaya geldiğinde yaptığım aslında, aklımdakilerin yazılı çıktısını almaktır.

Bu yazım da, son günlerde gündemime aldığım bir konudur. Tufan Erhürman’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından CTP Kurultayı toplandı… Sıla Usar İncirli, Erkut Şahali ve Asım Akansoy adaydı. Sevgili Sıla Usar İncirli, ilk turda R.6 oyla rakiplerine bir anlamda fark atarak, birinci turdan CTP Genel Başkanı seçildi.

Seçim sonuçlanınca da, Sıla Usar İncirli ortada, üç aday birlikte ellerini birleştirip, “Seçim bitti, şimdi birlikte yola devam etme zamanıdır” mesajı verdi.

Orada ciddi bir siyasi olgunluk tablosu vardı.

Sıla Usar İncirli, Erkut Şahali ve Asım Akansoy’la birlikte yürüme tavrını ortaya koyarken, Şahali ve Akansoy’da “Parti içinde demokratik bir yarış yaşadık. Sonuca samimi olarak saygılıyız. Yoldaşlar olarak yola devam edeceğiz” dedi bir anlamda.

Elleri birleştirip, havaya kaldırmak, özü yansıtmayan bir tablo değildi herhalde.

***

30 Kasım 2025’teki CTP kurultayında genel başkan seçildi, bir de karar tasarıları oylandı.

Genel Başkan seçerken, yeni Parti Meclisi ve devamında yeni genel sekreter ve yeni MYK düşünülmedi.

Sonuçta yeni bir genel başkan seçilecekti. Belli ki CTP Sol Parti kimliğiyle, sağ partilerdeki lider kültü anlayışının çağrışımını bile aklından geçirmedi.

Nedir lider kültü? Çok uzatmayalım, sorusuz sualsiz itaat edilen, ilahlaştırılan lider modelidir. Komşu ülkelere baktığımızda örneklerini görmek kolaydır.

***

Görebildiğim........

© Kıbrıs Gazetesi