Seçeneksiz kalmadık ve kalmayacağız da
1968’de Kıbrıs’taki iki ulusal halkın liderleri Rauf Denktaş ile Glafkos Klerides arasında Beyrut’da başlayan ve 1974’ten sonra dönemin fiili durumuna uygun olarak yeni bir boyut kazanan Kıbrıs sorununa çözüm bulma görüşmeleri aradan 15 yıl geçtiği halde başarıya dair hiçbir umut vermiyordu o dönemde…
Belirsizlik tüketicidir… Zerre kadar siyasal çözüm umudu taşımayan bu belirsizlik sürecinde Kıbrıs Türk halkı devletsiz bırakılamazdı… Var olan yönetimi daha demokratik ve daha işlevsel bir temele oturtma ihtiyacı KKTC’nin ilanını getirecekti…
42 yıl önce kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kıbrıs sorununa ilişkin siyasal çözüm arayışlarının önüne engel olarak konulmamıştı… Tam tersine, uzlaşmaz tavırlar karşısında Türk tarafının seçeneksiz olmadığını göstermek, böylelikle karşı tarafı kalıcı bir siyasal çözüme teşvik etmek ve o bağlamdaki çalışmalara sinerji katmak için atılmıştı o önemli adım…
Nitekim Türk halkının iradesini yansıtan ve Federe Meclis’ten oybirliğiyle geçirilen KKTC Bağımsızlık Bildirgesi’nin içeriği de bu samimi niyetin tarihi göstergesidir…
*
Her sözcüğü dikkat ve özenle seçilen o tek cümlelik bildirgenin noktasına ve virgülüne dokunulmadan tam metni şöyledir:
“Kıbrıs Türk halkının özgür iradesini temsil eden, Doğuştan hür ve eşit olan bütün insanların hür ve eşit yaşamlarına inanan, Bu inanç içinde, Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin etme hakkını 17 Haziran 1983 tarihli kararıyla dünyaya ilan etmiş olan, Irk, milli menşe, dil ve din gibi farklara dayalı olarak insanlar arasında ayrım gözetilmesini, her türlü sömürgeciliği, ırkçılığı,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein