Kıbrıs’ta garantörlük
“Egemen eşit iki devlet” tezi gündeme gelince, Türk askerini tıpkı Rumlar gibi adada “işgalci” olarak görenlerde ve adadan çıkıp gitmesi gerektiğini savunanlarda bariz bir fikir evrilmesi gözlenmeye başladı…
Onlar şimdi diyorlar ki “Türk ordusu adanın tümünün garantörüdür. Eğer iki devletli çözüm gerçekleşirse oluşacak olan denklemde Türk ordusu bu yetkisini yitirir…”
Fikir evrimlerini güçlendirebilme adına da şu argümanı kullanıyorlar: “Garantör Türkiye ordusu Kıbrıs Türk tarafının tüm adadaki haklarını, bu ada üzerindeki kaynaklardaki ortaklığını korumakla yükümlüdür…”
Tabii ki, Kıbrıs’ın ekonomik geleceğinde yaşamsal rolü olan hidro karbon konusu ve denizlerdeki yetki aşanları, işaret edilen kaynakların başında gelendir…
Türk ordusuna işgalci gözüyle bakanların hiç değilse bu konuda bu ordunun Kıbrıs’taki varlığına olumlu bakmaya başlamaları güzel bir gelişme olmakla birlikte, bu vizyona girmiş olanların bazı önemli gerçekleri bilinçli şekilde göz ardı etmekte olduklarının da altı çizilmelidir…
Kıbrıs Türk – Rum ortaklık cumhuriyetine vücut veren 1959 Londra ve Zürih Antlaşmalarına eklenen Garanti Anlaşması Yunanistan ve İngiltere’ye de Türkiye’nin yükümlülüklerine eş yetkiler vermektedir… Çiğnenen Kıbrıs Türk hakları konusunda onlara da neden çağrıda, sitemde ve protestoda bulunulmuyor hiç?…
Hem de Yunanistan ve İngiltere Kıbrıs Türk haklarını alenen çiğnemesi konusunda Kıbrıs Rum tarafına yıllardır aşikâr şekilde destek verirken!..
***
19 Şubat 1959 tarihli Londra Antlaşması ile Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak 16 Ağustos 1960 tarihinde kurulması sağlanırken 3 garantör ülkenin korumakla yükümlü oldukları durumlar da yürütme ve yasama erklerinde net biçimde belirleniyordu…
Bu antlaşma uyarınca........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein