Ara bölgedeki ilk görüşme bakalım ara bulucu olacak mı?!..
Çatışma ve durgunluk yerine diyalog tabii ki çok iyidir… Ve gerçekten de gerekendir…
Ama 1968’den beri, Denktaş ve Klerides’in tetiklemesinden bu yana süregelen toplumlararası temaslarda, Rum tarafının iyi niyetli bir diyalogcu olmadığı defalarca kanıtlanmıştır…
Rum ve Yunanların Geçitkale ve Boğaziçi köylerinde yaptıkları katliamın yarattığı yankılardan ve Rum tarafının yargılanır duruma gelmesinden sonra, hakkındaki sürgün kararının kaldırılması üzerine adaya dönen Rauf Denktaş’ın 1968’de Beyrut’da Glafkos Klerides’le oturduğu ve çok uzun süreli bir müzakereye mekân olan masa neden başarısız olmuştu?…
Bizzat Klerides, bastırdığı çok satan anılarında ve çeşitli samimi söyleminde açıklamıştır bunun nedenini… Samimiyetine şapka çıkarılır adamın…
Efendim, bu itiraflara göre, zamanın Rum Lideri Başpiskopos Makarios’un niyeti, asla sonuç almak değildi… Ya neydi?.. Oyaladığı Türkleri zaman içinde Kıbrıs’tan tüm varlıklarıyla silmek idi…
Hal böyle olunca da, ilk Beyrut buluşmasından başlayarak, liderlerin her buluşmasında yaşanan umut ve heyecan giderek söndü ve yerini umutsuzluğa ve bıkkınlığa bıraktı…
Çözümün eşiğine dek getirilen nice müzakerenin yıkıcısının Rum........

© Kıbrıs Gazetesi