İktidarın da solun da istemediği üvey evlat: Muhalif muhafazakârlar
Bu yazıyı, sol çevrelerin yayın organında yer alan “CHP’nin ‘normalleşme’ yolculuğunun son durağı: 2025 programında laiklik nasıl tasfiye edildi?” başlıklı metnin diliyle ve bu dili besleyen eski seküler-devletçi algıyla hesaplaşmak için kaleme alıyorum.
Öncelikle CHP’nin 2025 Programı lansmanında bulunan bir yazar olarak, söz konusu başlığın taşıdığı korkuların gerçeklikle hiçbir temasının olmadığını söylemeliyim. Aksine, bir muhafazakâr olarak programda kendime özel bir bölüm, ayrıcalıklı bir alan, kimliğimi hedef alan bir imtiyaz dili aradım ve bulamadım. Yıllardır bize “CHP muhafazakârları merkeze aldı, teslim oldu” diye okunan ezberlerin tam tersini gördüm. Aslında CHP normalini yapmış, hiçbir kesimi öncelememiş.
Solun bu başlığı attığını görünce, ülkenin siyasal hafızasını hâlâ 28 Şubat’ın bulanık merceğinden okumakta ısrar ettiklerini, böylece bugünün siyasal düşünüşünü daralttıklarını ve yarının toplumsal barışını zedelediklerini düşündüm. Seküler çevrelerde devridaim eden bu eski ton, yalnızca geçmişin tortusunu diri tutmuyor, iktidarın yükselişinde etkili olduğu gibi bugün kendini ayakta tutmasının da en elverişli malzemesine dönüşüyor.
Yıllardır muhafazakârları yekpare bir “gericilik kümesi” gibi işaret eden bu takıntılı........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta