menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kars’a Veda

12 0
22.06.2024

Her bidayetin bir nihayeti olacak elbette. 02.02.2012’de başlayan Kars günlerimiz de 2014 yılının ortalarında nihayete erdi. Biz Kars’ı ziyadesiyle sevdik. İçimde öyle bir his var ki Kars da bizi sevdi. An itibariyle ayrılalı tam on yıl oldu ama anılarımız hâlâ sımsıcak. İrtibatımızı hiç kesmedik, görüşmelerimiz ve ziyaretlerimiz devam ediyor.

Sanki hatıraların da ruhu var, onlardan da kopmak pek kolay olmuyor. Gönlümüzde izi kalan o hatıralardan birkaçını gündem yapma hevesindeyim bugün.

İlkin iki kişiden bahsetmek isterim. Bunlardan biri araştırmacı, yazar, seyyah, fotoğrafçı, Malakan ve Azeri torunu olan Vedat Akçayöz…

Savaşlar bitiyor, işgaller bitiyor ama dostluklar hemen öyle bitivermiyor. Bilakis kültürler de insanlar gibi akraba oluyor. Kars ve Malakan akraba kültürünün gönüllü elçisi Akçayöz, ulusal ve uluslararası toplantılara katılıyor, konferanslar veriyor, makaleler ve kitaplar yazıyor. Tam bir Kars âaşığı o. Malakanlar, Rus asıllı Hristiyan bir topluluk ama bildiğimiz Hristiyanlara benzemiyorlar. Domuz eti yemiyorlar, teslis’e (Baba, Oğul, Kutsal Ruh üçlemesine) inanmıyorlar. Kiliseleri yok, “Sabranya” dedikleri sade ibadethaneleri var. Namaza benzeyen, kıyam, rükû ve secdesi olan ibadetleri var. İçki ve sigarayı da haram kabul ederler. Erkekler genellikle sakallı ve kadınlar da başörtülü. İncil, Tevrat ve Zebur’dan alıntılarla yeni bir kutsal kitap oluşturmuşlar. Kars ile tanışmaları, 1877–78 yıllarında Osmanlı Rus savaşları sonunda imzalanan Ayastafanos Antlaşması sonucunda olmuştur. Rusya’ya bırakılan Kars, Ardahan, Iğdır gibi bölgelere zorla getirilip yerleştirilmişler. Savaşa ve adam öldürmeye karşılar. “Allah’ın yarattığı bir varlığı düşman da olsa öldürmeye hakkımız yok” diye inanıyorlar. 1917 Rus ihtilaliyle Malakanların bir kısmı döndüyse de çoğunluk 1962’ye kadar Kars’ta yaşamayı tercih etmişler. Askere gitmeyi ve silah kullanmayı inançları gereği kabul etmedikleri için 1962’de Türkiye’yi terk etmek zorunda kalmışlar. Rusya’ya dönmeyenlerin de bir kısmı Kanada ve Yeni Zelanda’ya gitmişler. Müslüman bir kimsede bulunması gereken güzel ahlakın birçoğunun onlarda olduğunu birlikte yaşayan Müslümanlar anlatıyor. Müslümanlığa çok yaklaşmışlar ama topluca İslam olmamışlar. Bu konuda “Annem Sara ve Malakanlar” isimli Akçayöz’ün güzel bir çalışması da yayınlandı.

“Eski ve Yeni Fotoğraflarla Kars” ve “Gravürlerle Kars” isimli Kars’ı tanıtan ansiklopedik iki çalışmanın asıl sahipleri Vedat Akçayöz ve Yıldırım Öztürkkan’dır. Bu çalışmaya kısmi de olsa katkıda bulunmak bize de nasip oldu.

İkinci isimden de bahsetmiş oldum. Meşhur fotoğrafçı, Vedat Akçayöz’ün takım arkadaşı ve adaşım Yıldırım Öztürkkan… Avcıların, evsinlerin (avcıların görünmemek için yaptıkları kamuflaj) içinde av bekledikleri gibi dağlarda, tepelerde geceleyerek fotoğraf saati gözetleyen iki arkadaş bunlar. Kars, Ağrı Dağı ve Ani Antik Şehri’yle ilgili nerede bir güzel fotoğraf görseniz muhtemelen altında Yıldırım Öztürkkan imzası görürsünüz.

Bir diğer önemli isim ise; Harakani hazretlerinin türbedarı da diyebileceğimiz Yavuz Selim Uzgur. Yavuz Hocayı anlamak için önce tarihi bir gerçekliği anlamak gerekir. Kadim şehirlerimizin birçoğunda oranın manevi valileri diyebileceğimiz büyük şahsiyetlerin olduğu mekânlar, maalesef gayri ahlaki işlerle perdelenmiş. Mesela Konya’da Mevlâna Türbesi’nin hemen yakınında devletin muhafazasında fuhuşhâne vardı. 1991 yılında belediye başkanı Halil Ürün zamanında kaldırıldı. Ankara’da Hacı Bayram Veli Cami ve Türbesi’nin hemen........

© İnsaniyet


Get it on Google Play