menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Görüntü ve Ses Kayıtlarının Duruşmada İzlenip Dinlenmemesi Sorunu

10 0
previous day

Bazı konularda hiçbir tartışma olmaması gerekirken, farklı veya hatalı uygulamaların devam ettiği, Anayasa m.138/1’in öngördüğü şekilde hakimlerin Anayasaya, kanunlara ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verecekleri öngörüldüğü halde, hala Anayasa ve kanunların açık hükümlerine rağmen uygulanmadığını, birbirinden farklı ve keyfi uygulamaların devam ettiğini, delillerin ortaya koyulması, reddi, duruşmada okunamayacak belgeler, tanığın ve sanığın beyanlarıyla ilgili çelişkilerin giderilmesi, rapor, belge ve diğer yazıların okunması, dinlemeden ve okumadan sonra diyeceklerin sorulması, delillerin tartışılması ve delilleri takdir yetkisi hakkında emredici hükümler öngören CMK m.206 ile m.217’nin gereklerinin yerine getirilmediğini, hatta bugün tartışma konumuz olmamakla birlikte, doğrudan soru yöneltmeyi düzenleyen CMK m.201 hususunda da ciddi eksikliklerin, hatalı ve keyfi uygulamaların gerçekleşebildiğini görmekteyiz.

Oysa “Delillerin ortaya konulması ve reddi” başlıklı CMK m.206/1’e göre, sanığın sorguya çekilmesinden sonra delillerin ortaya koyulmasına başlanır, sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesinden dolayı sorgusu yapılamamışsa, bu durum delillerin ortaya koyulmasına engel olmaz, sanığın yokluğunda ortaya koyulan deliller, sonradan gelen sanığa bildirilir. CMK m.206/2’de ise, ortaya koyulması talep edilen delilin hangi hallerde mahkeme tarafından reddedileceği üç bent halinde düzenlenmiş ve maddenin 3. fıkrasında da delilin ortaya koyulmasından vazgeçme usulü düzenlenmiş olup, CMK m.207’de de geç bildirilen bir delilin ortaya koyulmasının geç bildirildiğinden bahisle reddedilemeyeceği belirtilmiştir.

CMK m.206 ve m.207 ile bu maddelere bağlı hükümler net düzenlemeler öngörmektedir, ancak uygulamada itham sisteminde İspat Hukukunun şeklini belirleyen bu kurallara rağmen, birbirinden farklı, hatalı veya keyfi uygulamaların devam ettiği, bu nedenle de dürüst yargılanma hakkının ihlal edilebildiği, Ceza Muhakemesi Hukukunun gayesi olan maddi hakikate ve adalete layıkı ile ulaşılamadığı görülebilmektedir.

Uygulamada ciddi bir hatanın yapıldığı, maalesef görüntü ve/veya ses içeren kayıtların CMK m.206’ya, m.216’ya ve m.217’ye uygun düşecek şekilde duruşmada ve herkesin huzurunda ortaya koyulup........

© Hukuki Haber


Get it on Google Play