menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

"İngiliz Kemal" palavraymış meğer!

108 1
05.11.2025

2 Kasım Pazar günü, Anadolu Ajansı o haberi geçinceye kadar; tam yüzyıllık, centilmen, kumarbaz, çapkın, boksör bir casusumuz vardı, Mekteb-i Sultani'den çıkmış bir efsane olan “İngiliz Kemal” olarak biliyorduk onu ve tarihin bir döneminde, özellikle milli mücadele sırasında Fransızlarla İngilizleri birbirine düşürerek, gavurun yek vücut halinde bize karşı koymalarının önüne geçen yegâne Türk casusuydu.

Gazze’deki vahşeti durdurma girişimlerinden Suriye’de yeni kurulmakta olan yönetim sistemini daha demokratik bir temele oturtmaya, kurtlar sofrasına dönmüş olan Ortadoğu’da dengede durmamızı sağlama girişimlerinden, bir seneden beri yürümekte olan “barış sürecinde” menzile varmak için oradan oraya koşuşturmaya kadar durmadan çetin yolculuklara çıkan, bütün bu hengame içinde “Heidegger'in Kulübesi'ne Yolculuk” yapmaya da fırsat bulabilen İbrahim Kalın başkanlığındaki MİT, bir süreden beri hepimiz şaşırtarak yayınladığı arşiv belgelerine bir yenisini daha ekledi. Meğer efsanevi “İngiliz Kemal” olarak bildiğimiz, James Bond’tan hiç geri kalmayan milli casusumuz Ahmet Esat Tomruk, “kelebek gibi uçan, arı gibi sokan İngiliz Kemal” değil, “güvenilmez”, “kıymetsiz bilgiler taşıyan” bir “palavradan” başka bir şey değilmiş.

“İngiliz Kemal” adı şöyle ya da böyle mutlaka kulağınıza çalınmıştır. Hiç bilmeyenler onu, (1952’de çekilen Ayhan Işık’ın oynadığı film çok eski gelecekse biraz daha yakın tarihli), 1968’de Ertem Eğilmez’in yönettiği ve Kartal Tibet’in oynadığı “İngiliz Kemal” filmlerinden hatırlayacaklar. Arada bir ciddi romanlarda, mesela Mithat Cemal Kuntay’ın şahane romanı “Üç İstanbul”unda milli mücadele bahsinde adı karşınıza çıkacağı gibi, Peyami Safa’nın “Server Bedi” takma adıyla yazdığı “Cingöz Recai” serisinde de arada bir arzı endam eder.

İddialı bir cümleyle başlayalım onu anlatmaya o halde.

Günümüzde popüler roman şimdilerde Ahmet Ümit’le bir zirve yaşıyorsa, bunun temeli “İngiliz Kemal” serisinde yatar bence. Ahmet Ümit’in yazdıklarına benzer popüler romanın başlangıcı Recai Sanay ile Ali Kemal Meram’ın 1950’de piyasaya çıkan “İngiliz Kemal” romanlarıdır.

Bir dönem ortalığı kasıp kavurmuş, okur yazar olan hemen hemen her eve bir nüshası mutlaka girmiş “İngiliz Kemal”in maceralarının ana kaynağı, Ahmet Esat Tomruk’un (İngiliz Kemal) bizzat kendisinin yazmış olduğu ve Kültür Bakanlığı Yayınları arasında çıkmış olan “Milli Mücadele Dönemi Hatıraları” kitabına dayanır. Kitabı okumuş olan, “bunlardan şahane bir milli kahraman çıkar” fikrine yatırım yapıp kalemi eline alan Recai Sanay, Ali Kemal Meram, Tarık Balioğlu, M. Fatih Öztürk bu hatıralardan peş peşe “İngiliz Kemal” romanlarını yazıp piyasaya sürerler. Bu romanlarda İngiliz Kemal “kelebek gibi uçarak, arı gibi sokarak” maceradan maceraya koşar. Milli casusumuz kimi zaman milli mücadele yıllarında, kimi zaman İkinci Cihan Harbi sırasında, kimi zaman Ortadoğu’da Arap Lawrence kılığında (ama Türk olarak), zaman zaman İsrail’e, çokça da Kıbrıs’a uğrayarak o dönem bu tür serüvenlere meraklı okurları hop oturtup hop kaldırmaya başlar. Kısa sürede önemli bir külliyata ulaşan serinin tamamı şu kitaplardan oluşmaktadır:

“İngiliz Kemal Vatan Uğrunda”, “İngiliz Kemal Milli Mücadelede”, “Türk Casusu İngiliz Kemal”, “Türk Casusu İngiliz Kemal Yunan Zindanlarında”, “İngiliz Kemal Lawrence’a Karşı”, “Türk Casusu İngiliz Kemal İkinci Dünya Savaşı Maceraları”, “İngiliz Kemal Yakın Şark Cumhuriyetçileri Arasında”, “İngiliz Kemal Kıbrıs Muamması Peşinde”, “İngiliz Kemal’in İsrail Macerası”, “Türk Casusu İngiliz Kemal Ortadoğu’da”, “Türk Casusu İngiliz Kemal Kıbrıslı Çetecilere Karşı”… Bu kitaplardan “İngiliz Kemal Lawrence’a Karşı”, “Türk Casusu İngiliz Kemal Kıbrıslı Çetecilere Karşı” gibi kitapların, bizzat yazarın kendi........

© Habertürk