menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hangisine oy verirdiniz? 

37 0
03.11.2024

BİR gazeteci olarak ABD seçmeni olsam, iki başat adaydan hangisine oy verirdim?

Başkanlığı döneminde yaptıklarına tanıklık ettiğimiz Donald Trump’a mı?

Yoksa İsrail’in Gazze ve Lübnan’da insan haklarını yok sayan tutumunun sürmesini sağlayan iktidarın Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e mi?

Meseleye yaşadığımız coğrafya açısından bakıldığında, Orta Doğu’dan asker çekeceğini açıklaması ve bölgeyi ateş çemberine çeviren politikalara son vereceğini söylemesinden yola çıkarak Trump derdim…

Ancak, basın özgürlüğünün hep önde tutulduğu ABD’de göreve geldikten sonraki uygulamaları da anında vazgeçmeme neden olurdu…

Çünkü göreve geldikten sonra basını en büyük düşman, gazetecileri de yok edilmesi gereken paryalar gibi gördü…

Basın patronlarına kök söktürdü; muhalefet eden NBC, ABC News ve CBS’in yayın lisanslarının iptaline ilişkin adımlar attı.

“HAPİSHANEDE HAZIR HALE GELİRLER…”

Daha önemlisi gazetecilerin karakteri sayılan “kaynağını açıklamama” kuralının yasa ile kaldırmak için çabada bulundu.

Bu yönde adım atmaktan geri durmadığı gibi, kaynağını açıklamayan gazetecinin de hapse atılması gerektiğinin altını çizdi.

ABD Başkanına yakışmayan gevşek bir gülümseme ile “Hapishanede tecavüz ihtimali gazetecileri kaynaklarını açıklamaya hazır hale getirir” demekten de geri durmadı.

Kendinden önceki Başkan ve yönetim hakkında da asılsız iddialarla soruşturmalar başlattı.

Başkan Clinton ve Dışişleri Bakanı John Kerry’nin hakkında cezai soruşturma başlatmakla kalmadı, soruşturma bitmeden de kendi hükmünü verdi.

“İNTİKAM HAKLI GÖRÜLEBİLİR”

Hem de kin yüküyle, Anadolu kültüründe temel ilke sayılan Şeyh Edibali’nin Osmanlı’yı kuran Osman Gazi’ye öğüdünün tam tersine öfkeyi, gücenmeyi, suçlamayı, haksızlığı birinci ilkesi yaptı.

“Bazen intikam haklı görülebilir” diye de yaptığına gerekçe yarattı.

New York Times’taki makalesinde dün benzer bakışı dile getiren Nicholas Kristof bunlara bir eklemede daha bulunmuş.

Yabancı savaşçılarla ve Orta Doğu’da asker bulundurmaya ilgisinin olmayabileceğini ancak “pervasız bir şekilde bir anda bir ülkeyle savaşa girebileceğinin” de altını çizmiş.

Kuzey Kore’nin çılgın lideriyle atışıp savaşın eşiğinden dönmesini anımsatmış.

Bundan dolayı Başkanlığı döneminde Savunma Bakanı olan James Mattis’in spor........

© Habertürk


Get it on Google Play