menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Onlar Müslümansa ben değilim” diyenlere! Asıl Müslüman olan siz değil misiniz?

27 0
23.08.2024

Çoktan beri ve özellikle son on yıldan beri çokça duyduğumuz bazı cümleler var: “Onlar Müslümansa ben değilim!”, “Ben onların dininden olamam!”, “İslamiyet bu ise ben Müslüman değilim!..” Buna benzer başka ifadeler…

Bu durum, o meşhur deyimle, “Pireye kızıp yorgan yakmak” ya da “Papaza kızıp oruç bozmak” gibi bir şey ama insan, “Evet, o sözü/sözleri dediler de sorun bakalım niye, neden, niçin söylediler” diye sormadan da kendini alamıyor.

Çünkü haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, adam kayırmacılık kol geziyor. Lüks, israf, şatafat doludizgin yol alıyor. Pahalılık almış başını gidiyor, piyasa adeta yanıyor, zamlar, vergiler yağmuru da geçmiş dolu gibi yağıp kasırga gibi esiyor, milletimiz çaresiz. Tarım ve hayvancılık can çekişiyor, üretici artan maliyetlerden dolayı emeğinin karşılığını alamıyor, ürettiğine üreteceğine kahrederek yok pahasına elden çıkarmaya çalışıyor.

Ortada böyle bir manzara varken o da ne?

Türedi zenginler, gösteriş budalası tipler ortalıkta cirit atıyor. Güzel yurdumuz tabir yerinde ise tam bir “Uyuşturucu Cenneti” ve “Mafya sığınağı” olmuş. Dünyanın çeşitli ülkelerinden baronlar, “babalar” İstanbul’u, İzmir’i, sahil beldelerini mekân tutmuşlar.

“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” düsturunca “isyan” demeyelim ama sesini duyurmaya kalkanlar ise susturuluyor, tutuklanıyor, korkutuluyor. Öyle ki, devlete karşı “boynu kıldan ince” olan milletimiz, palas pandıras, önü sonu düşünülmeden yapılan özelleştirmelerden sonra şirketlerin eline geçen hizmet sektöründeki haksızlıklara, keyfi uygulamalara bile sesini çıkaramaz oldu. Sesini çıkaramayanların ellerinde, gönüllerinde, kalplerinde tek bir seçenek kalıyor: “Buğz etmek”, yani iç isyanını bastıracak bir yol bulup kötülemek!

Onun içindir ki, “Onlar Müslümansa ben değilim!”, “Ben onların dininden olamam!”, “İslamiyet bu ise ben Müslüman değilim!..” gibi sözleri sıkça duymaya başladık. Çocukluğundan beri namazında niyazında olan, hatta İmam Hatip mezunu, İlahiyatçı olanlardan sırf bu yüzden camilere gitmeyenler, hatta Cuma Namazlarını ter edenler var. Çünkü Diyanet İşleri’nin de üzerine düşen görevleri yapmadığı ve siyasetin dümen suyuna girdiği kanaati hâkim durumda. Bir arkadaşım, bir komşum; şahidim ki beş vakit namazını kılıyor. Hatta daha birkaç gün önce birlikte bir misafirlikten gelirken, yolda lafa tutan oğluna sesleniyordu: “Tamam, tamam… Namaz vakti geçecek, bir an önce eve gidelim!..”

Gelin görün ki bir örnek olarak gösterdiğim bu arkadaş Cuma namazları için bile camiye gitmiyor. Benzer örnekler hemen herkesin çevresinde var. Peki, onları dinden soğutup camilerden uzaklaştıranlar! Bunun vebalini nasıl çekeceksiniz?

İnsanların, inananların bu duruma düşmesi, düşürülmesi ne kadar acı değil mi?

Ben de diyorum ki: “İyi de........

© Habererk


Get it on Google Play