Vedat Işıkhan Hoca’nın AB Fonları ve Hibeler
Bu zamanda yazı yazmanın çok yönlü zorluklarının yanında, şöyle de ciddi bir sıkıntısı var;
Sosyal medyada “herkesin yazar olduğu” böyle bir ortamda sizin günlerce hatta belki haftalarca araştırarak yazdığınız yazılar da böylece en hafif tabirle güme gidiyor.
Gazetelerde okumak istediğiniz yazarı, hastaneden, izinden veya önemli bir meşguliyetten sonra okumanız mümkün.
Fakat haber sitelerinde bir-iki gün sonra yazınız okunmuyor.
Altı sene önceden beri sık sık TÜİK verilerini kullanarak adım adım, giderek yaşlanmakta olduğumuzu yazdım.
Hatta burada yayımladığımız bir makalemizin başlığı da “Yaşlanıyoruz” şeklindeydi.
Yaşlı nüfusumuzun artarak, genç nüfusun azalmasının elbette çeşitli sebepleri var ve biz de bu sebeplerden bazılarının ulusal ve uluslararası araştırma sonuçlarını vermeye çalışmıştık.
Bunlardan biri ve en önemlisi; kadın istihdamı ile doğurganlık arasındaki negatif ilişkidir.
Yani, çalışan kadın daha az çocuk yaparak bir ülkenin yaşlanmasına sebep oluyor.
Bu konuda hem ülkemizde hem de yurtdışında mebzul miktarda araştırma mevcut.
Biz bunlardan sadece bir tanesindeki görüşleri almakla yetinelim: Sakarya Üniversitesinden Prof. Dr. Aziz Kutlar, Erciyes Üniversitesinden Prof. Dr. Ekrem Erdem ve Bingöl Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Fatma Fehime Aydın’ın çalışmasından konuyla ilgili birkaç cümle şöyle:
“Toplam doğurganlık oranı doğurma yaşındaki kadınlar tarafından dünyaya getirilmesi beklenen çocuk sayısını ifade etmektedir.
Weller (1977)’ye göre doğurganlık ve kadınların işgücüne katılım oranları arasındaki ilişki, çocukların bakımı ile ekonomik olarak verimli işlerde çalışma arasındaki uyuşmazlığı yansıtır.
Bireysel düzeyde, doğurganlık ile kadınların işgücüne katılım oranları arasında negatif bir ilişki vardır.
Ücretli bir işte çalışan kadınların çalışmayan kadınlara........© Haber7
visit website