menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Efkâr Dayının Çay Ocağında

9 0
yesterday

Yeni yıl diyorlar… Hoş… Eskisinden ne gördük ki? Öncekinden… Yahut daha öncekilerden? Hem… Yeni dediğin… İlk takvim yaprağını kopardığında eskimiş olmuyor mu? Havayla teması gerçekleşince, tazeliğini kaybeden herhangi bir ürünün kapağını açmak misali…

Yeni yıl diyorlar… Yeniye bu kadar tevessül, eskiye ayıp etmek olmuyor mu? Hem atalar ne demiş: “Eskisi olmayanın yenisi olmaz!” Eskimize bakıp daha eskilerimize hasret çekmemizin… Derin teessüflerin gölgesinde homurtudan meyveler verecek tohumlar ekmemizin… Pilav tenceresine kaşığı dikmemizin… Herhangi bir ehemmiyeti yok! Yay kırılmış… Hedefe varamaz bundan gayrı ok…

Yeni yıl diyorlar… Yeni… Yenilmenin remzi mi aceb? Çile mintanının kıvrılmış yeni mi? Yoksa… Bu… Birdirbir oynayan günlerin hışmına uğrarken… Kimi veya neyi nazar-ı dikkate almak lazım? Bekleteni mi? Bekleyeni mi? Nutkun tutulduğu yerde… Bir küçük cevap… Bulmak iştiyakıyla yanıp kavrulmak… Şüphesiz sevap!

Yeni yıl diyorlar… Denildiği için… Söz uçuyor… Sözün uçtuğu iklimde, uçuklayan akıl başa bela… Akıl… Her zerresiyle bir iptilâ… Bir de gönül var değil mi? Kırılan… Bulanan… Harabeleşen… Gönül… Atıldığından beri… Fasılasız........

© Haber Vakti