Kadına şiddet laik yaşamın ürünüdür
Şiddet Zayıflara Yöneliktir ( Erkek Kadın Çocuk )
Haklar ve özgürlükler insana özgü olduğu gibi uygulanan adalet ve yapılan zulüm/şiddet de insana yöneliktir. Bu sebeple biz yalnızca kadına değil erkek, kadın ve çocuk olarak insana ve hatta bütün canlılara yönelik şiddet olduğu inancındayız. Yaratılış yüceliğini kavrayamamış olup Peygamberler tarafından tebliğ edilen İlahî yasalardan sapmış olan erkek ve kadın güçlü insanlar –tarihi dönemler boyunca- zayıf buldukları insanlara karşı şiddet uygulamışlardır. Erkeklere nazaran zayıf oldukları için kadınlar şiddetin daha çok mağduru olmuşlardır, olmaktadırlar ve sebepler giderilmedikçe olmaya da devam edeceklerdir.
Şiddetin Türleri ve Sistemden ve Şahıslardan Kaynaklanması
Fiziksel, cinsel, ruhsal ve ekonomik olmak üzere çeşitlere ayrılan ve her toplumda ve kültürel düzeyde kadınlara yönelik olarak uygulanan şiddetin pek tabiidir ki sistemden ve şahıslardan kaynaklanan sosyal ve kişisel sebepleri vardır. Biz bu sebeplere ana hatlarıyla ve on madde halinde değinmeye çalışacağız.
I. Allah’a ve Onun Huzurunda Sorgulanacağımıza İman Zaafı
Bu zaaf şiddetin ana kaynağıdır.
Şiddetin ana sebebi Yaratıcımız olan Allah’a îman yetersizliğimiz ve O’nun huzurunda bütün iradeli davranışlarımızdan ötürü sorgulanacağımıza ve özellikle uyguladığımız zulüm nitelikli şiddetimizden ötürü Cehennem azabına uğratılabileceğimize inanç yokluğu veya zaafımızdır. (Necm 53/38-41)
Çare: İman Zaafını Giderici Yaygın Eğitimdir
II. Cezaların Yetersizliği
Ceza Suçun Birebir Aynısı Olmalı /Affı ve Tazminatı da İçermelidir
Cezaların caydırıcı nitelikte olması gerekir. Bunun için cezanın suçun cinsinden olup bire bir aynısı olması; af ve tazminat gibi alternatifleri de içermesi gerekir. (Bakara 2/178, İsra 17/33)
Şiddet uygulayan kişi, mağdurlarınca veya öldürdüğü şahsın varislerince affedilmemesi veya tazminata rıza gösterilmemesi durumunda işlediği zulmün aynısıyla cezalandırılmalıdır.
Ceza Caydırıcı ve Kişisel Olmalıdır
Şiddete maruz kalanların veya varislerinin müdahil olmadığı ve yalnızca hapis cezalarının uygulandığı sistem adil ve caydırıcı olmaktan uzaktır. Üstelik bu sistem mağdurların veya öldürülenin varislerinin adalet beklentilerini karşılamamakta, acılarını dindirmemekte ve intikam ateşlerini söndürmemektedir.
Ayrıca uzun yıllar hapis cezası verilen katilin örneğin karısını kocasızlığa, çocuklarını ilgisizliğe ve anasını babasını da mutsuzluğa itmek gibi ruhsal şiddet türlerini içermektedir.
Çare: Bir an önce jakoben laiklik şartlanmaları aşılarak açıklanan adil ceza sistemine geçilmelidir. Aklın, bilimin ve insanlık tecrübelerinin gereği budur. Bunun içindir ki Yüce Rabbibimiz “Ey akıl ve gönül birlikteliği oluşturmuş gerçek akıl sahipleri! Bire bir ceza sisteminde sizin için hayat vardır.” buyurmaktadır. (Bakara 2/179)
III. Boşanma Sisteminin Doğal ve........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein