Umudunuzu ölümlere bağlamayın!
“Umutsuzluk” haramdır. Bir kişi ya da topluluğu, bir örgütü “umud” edinmek de haramdır. Ümid, Meded, İmdat arkraba kavramlardır, aslında farklı köklerden gelir.
Umud / Ümid Arapça “e-m-l” kökünden türetilmiş. “Beklenti içinde olma, bir şeyin gerçekleşeceğine dair içte taşınan güven ve iyimserlik” anlamı taşır. Aslında bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir. Ümit ettiğimiz şeyin gerçekleşmesi için ihtirasla o şeyi arzulamak, ya da o şeyin gerçekleşmesi için meşru olmayan yollara sapma, aynı zamanda gazab vesilesidir. Onun için Fatiha’da günde 40 kez “Bize Hakkı hak, batılı batıl göster de Hakta toplanmayı nasib et” diyoruz. Çünkü ihtirasla istediğimiz her şey imtihanımız olur.
Kendilerini “halkın umudu” olarak görenlerin Hakkın rızasından uzaklaştıkları takdirde onlar için gazab vesilesi olur. Vadedilenin meşru anlamda gerçekleşmesi birilerinin iradesine değil, talep edenin ruhaniyetine bağlıdır. Eğer o şey gerçekleşecek ya da gerçekleşmeyecekse Allah (cc) o konuda bir vesile halk eder.
“Umud” içte saklı, arzu, heves, istekleri, beklentileri ifade eder. “Medet” çaresizce yardım dileme, yakarış anlamı taşır. “İmdat” ise son çare olarak hayatî tehlike anındaki kişinin feryadını ifade eder.
“Allahu Teâlâ’dan umud kesilmez” ifadesi, Kur’ân-ı Kerîm’in açık bir emridir: (Zümer 53 ve Yûsuf 87)’de şu ilahi uyarının muhatabı oluruz: “Ey oğullarım! Gidin, Yûsuf’u ve kardeşini araştırın. Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfir kavimden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.” Şu ayetde de Ümidin adresi bize gösterilir: “Bütün ümidim Allah’tır” (Zümer 38)
“Medet” Arapça “m-d-d” kökünden “yardım etmek” anlamına gelen bir kelime. “el-Müdd” ve “el-Medîd” Allah’ın esmâ-i hüsnâ’sındandır “Yardım Eden, Yardımı Bol Olan” demektir. “İmdat” ise “kurtarmak, feryada yetişmek” anlamına gelen, Arabca “g-v-s” kökünden gelen bir kelime. “El-Ġavs, el-Muġîs” yine Allah’ın isimlerindendir “Feryatlara yetişen, imdada koşan” demektir.
Siyaset, Media, sanat-edebiyat çevreleri, reklam ajansları “Kader”, “Beka”, “ezel” ve “ebed” kavramlarını vahiy bağlamından kopartıp çok farklı anlamlarda kullanıyor. Aslında Ümit/ümîd/umut sadece Allah’tan olur. Medet sadece Allah’tan istenir. “Medet ya Rabb” derken “meded veren”in Allah olduğu ikrarı söz konusudur. Allah’ın bu çağrıya cevabı esbabı dairesinde olacaktır. Allah (cc) bir şeyi murat ederse, o şey esbabı ile ezelde takdir edilen şekilde olacaktır. İmdat da sadece Allah’tan beklenir. “Hasbünallah’u ve ni’mel vekîl…” (Al-i İmrân 173) tam bir imdat duasıdır.
Bu sebeple halk arasında çok yaygın olan “Umudunu başkalarına bağlama, Allahtan umud kesilmez” ifadesi doğru bir ifadedir.
Sakın........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden