menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Modern tıbba mı, Geleneksel tıbba mı güvenelim?

250 7
05.11.2025

Önce şu “Hastahane” adını “Şifahane”ye çevirelim. “Eczahane”nin adı da “Eczane” oldu. “Ruh ve sinir hastalıkları” konusunu da artık metinlerden, tabelalardan çıkartsak. Akıl, sinir hasta olabilir ama, Ruh asla. O Allah (cc)dan bir nefha’dır. “Ruh”un mahiyetini insanlar asla ve hiçbir zaman tam olarak bilemeyecekler. (İsra 85): “Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: “Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ise ilimden ancak pek az bir şey verilmiştir.” Bu ayet, ruhun mahiyetinin Allah'ın ilmine mahsus olduğunu ve insanlara bu konuda sınırlı bilgi verildiğini haber verir.

Aslında Hastalıktan yola çıkarak hasta tedavi etmekten vazgeçsek ne iyi ederiz. Her hasta tek/tekil bir örnektir. Her insan parmak uçları gibi özeldir. “Norm”ları farklıdır ve etki mekanizması, her hasta için aynı değildir. Hem hikayesi farklıdır hem hastalıklarının çeşitliliği, beslenme alışkanlıkları, riskleri ve avantajları farklıdır. Bizde hasta tedavisinden önce hasta olmama kuralı vardır. Yani Hasta olmadan Hekime gideceksiniz. Ve yine ana kurallardan bir diğeri de “Def-i mazarrat, celbi menafiden evladır” kuralıdır. Alışkanlıklar ve çevresel etki

“Şafi” olan Allah’tır mesela. “Şafi” Allah’ın sıfatıdır. Kur’an da bu anlamda Mü’minler için şifa ve rahmet vesilesidir. (İsra 82)’de Allah (cc) şöyle buyurur: “Biz Kur'ân'dan, mü'minler için şifa ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Ama o, zalimlere ancak ziyan artırır." Kur'ân-ı Kerîm'in mü'minler için şifa ve rahmet olduğu, (İsrâ 82)'te şöyle ifade edilir: "Biz Kur'ân'dan, mü'minler için şifa ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Ama o, zalimlere ancak ziyan artırır." Kur'ân-ı Kerîm'de "şifa" kelimesi geçen ayetlerden bazıları mealen şöyle: (Yûnus 57) “Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdeki dertlere şifa, mü’minler için bir hidâyet ve rahmet gelmiştir.” (Nahl 69) “Sonra her türlü meyveden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollara gir. Onların karınlarından türlü renklerde içecek çıkar; onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için bir ibret vardır”. (Fussilet 44) “Eğer biz onu yabancı dilden bir Kur’an yapsaydık, onlar şöyle diyeceklerdi: ‘Âyetleri ayrıntılı bir şekilde açıklansaydı ya! Arap’a yabancı dil mi?’ De ki: ‘O, inananlar için bir hidâyet ve şifadır.’ İnanmayanların kulaklarında ise bir ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalıdır. Sanki onlara uzak bir yerden sesleniliyor.” (Şuarâ 80) (Hz. İbrâhim’in duâsı) “Hastalandığımda bana şifa veren O’dur.” (Tevbe 14) “Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin ve mü’min topluluğun gönüllerine şifa versin.”Tıbbı Nebevi” diye Şafi olan Allah’ın (cc) Şifa veren vahyinin pratik hayattaki uygulamasını bize gösteren peygamberlerin korunma ve beslenme, hastalıkların tedavisinde bize rehberliği görmezden gelinemez. Mesela “Savm-u Davud” bu anlamda güzel bir örnek olsa gerek. Bu anlamda (Rad 28)’de biz ne deniyordu: “Onlar ki, iman etmişlerdir ve kalpleri Allah’ı anmakla huzur bulur. Bilin ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla tatmin olur (huzura erer).”

Geleneksel tıp”, “tamamlayıcı tıp”, “alternatif tıp”, gibi tanımlar bana kalırsa eksik. Son zamanlarda “Bütünleşik tıb” gibi bir tanım kullanılıyor. “Holistik tıb” da diyorlar. Bu daha doğru gibi sanki. “Geleneksel tıp” kullanılacaksa, bundan sonraki, tıp’da yeni trend’in adı da “Futuristik Tıp” olur herhalde. Mesela batıda “Cin çıkartma” işi de genel tıb’bın içinde kilise tarafından özel eğitimli uzmanlar tarafından uygulanan........

© Haber Vakti