menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Işıklı Gölü’nün ışığı sönüyor!

11 18
01.09.2025

Yazımın yayınlandığı tarih; 1 Eylül 2025… (Yazı içeriği için tarihin önemli olabileceğini düşündüğüm için belirtme gereği duydum.)

Işıklı Gölü ya da diğer adıyla Çivril Gölü

Denizli’nin Çivril ilçesine bağlı Beydilli Köyü’nün Işıklı Gölü, bir zamanlar nilüfer çiçekleriyle görsel şölen sunuyor, su kuşları ve ekosistemiyle uluslararası düzeydeki önemini koruyordu.

Nilüfer çiçekleriyle kaplı gölde tekne gezintisi yapmak için buraya akın akın gelen yerli ve yabancı turistler, kayıkların önünde uzun kuyruklar oluşturuyordu.

Kamp yapmak isteyenler çadırını atmak veya karavanını park etmek için küçük bir alan bulduğu zaman mutlu oluyordu.

GÖLÜN GÖZÜNÜN FERİ SÖNMÜŞ

Işıklı Gölü, bugün artık aynı manzarayı sunmuyor!

Adeta gölün ‘ışığı’ sönmüş durumda!

Gözünün feri sönmüş, dizleri tutmayan, ayakta duramayan yaşlı-yatalak bir hasta gibi ölümü bekliyor!

Bu eşsiz sulak alan hızla çekiliyor, kuruyor ve insanların gözleri önünde yok oluyor.

Şu an neredeyse suyunun yüzde 90’ını kaybetmiş olan göl, adeta can çekişiyor!

Kendileriyle konuştuğum yerel halk ise durumu ‘vahim’ olarak nitelemekle birlikte umutlarını koruyor. Gölün tamamen kurumayacağını, yağmurlarla birlikte bir miktar da olsa su tutacağını ifade ediyorlar.

Ama eski halini yeniden kazanacağı konusunda umutsuzlar!

Çözümde önemli bir payı olan; gölü besleyen akarsuların önüne yapılan gölet, baraj vs setlerin kaldırılması gerektiği görüşünde birleşiyorlar.

Gerçi bu gerçeklik daha önce gezip-dolaşıp, haber ve köşe yazısı hazırladığım diğer göller için de dile getiriliyordu: Gölleri besleyen akarsu kaynakları serbest bırakılmalı. İklim kriziyle birlikte görülen yağışsızlık ve aşırı sıcaklar baş sorun olabilir. Vahşi tarımsal sulama da öyle… Ancak gölet ve barajlar göllerin tabutuna vurulan son çivi olarak nitelendiriliyor!

YEREL HALKIN VERDİĞİ TAHRİBATLAR HİÇ DE AZ DEĞİL

İşin trajikomik yanı ise şu; gittiğim bu tür yerlerde suçu kendilerinden başka her şeye, herkese yükleyen yerel halk, kendilerinin ‘sütten çıkmış ak kaşık’ olduğunu sanıyorlar.

Oysa durum hiç de öyle değil: Mahvolan doğal alanlara yerel halkın verdiği tahribat, oldukça yüksek boyutlarda!

Yerel halk, doğaya karşı sorumsuzluğunu umursamıyor bile…

Sadece şikâyet ediyor.

Şimdiye kadar korumamışlar, şimdiden sonra ise ‘ilk adımı’ kendilerinin atmaları gerektiği bilincinden yoksunlar, hatta haberdar bile değiller!

KERBELA ÇÖLÜ GİBİ

Karavanla devam eden doğa turumuzun bu seferki durağı Işıklı Gölü

Kamp yerine geldiğimizde........

© Haber Gündemim