menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Güldünya, Özgecan, Narin... Toprağa Sessizce Girenlerin Çoğalacağını Unutmayalım!

7 0
16.09.2024

Şiddet, işsizlik, eğitimsizlik döngüsünde kıvranan kadınların kalıpları kırmak, duvarları yıkmak gibi ara çözümlere başvururken önlerine çıkarılan engelleri aşmak için uğraşırken ruhlarına ve bedenlerine sinen ve yaşam boyu silinmeyen izlerini! Hissettiği kederin bütün çizgileri kazınmış adeta haritaya dönmüş yüzlerini! Otuz mu, elli mi belli olmayan yaşsız kadınların değişmeyen yazgılarını unutmayalım…

Kardeş, amca, baba, mahalle baskısı, “el âlem ne der!” gibi engellemelerle bir ömür boğuşan, erkek egemen bir kuşatılmışlıkla yaşam boyu yüzleşen, Narin’in öldürülmesiyle bir kez daha önümüze dikilen; “Adalet - adaletsizlik/ cesaret - korku/ vicdan – vicdansızlık” gibi olguların yaşamsal önemini unutmayalım…

Büyük Atatürk tarafından bize verilen ve biz kadınlar için çok önemli olan 1926, 1930, 1934 yıllarını ve kazanımlarımızı unutmayalım…

İnsanın anne ve babasını kaybedince çocuklukla vedalaştığını, gölgesine uzandığımız çınarlar, sırtımızı dayadığımız kayalar birbiri ardına gidince hem eksildiğimizi hem de büyümek zorunda kaldığımızı unutmayalım…

Hele de her ihtiyacımıza yetişen, her ihtiyacımızı yetiştiren, her soruya cevabı olan, yoklukta bile yok demeyen, yorulmayan, bıkmayan, of demeyen, başkası yapsın demeden her işe el atan annelerimizin olağanüstü özverisini unutmayalım…

Eşinin; “Ben karanlık, sen ışık! Ben sorun, sen çözüm! Ben son, sen başlangıç!” dediği kadınların ve buna benzer sözler eden erkeklerin sayısının artmasını dileyerek! Huzur ve güven veren bir ülke hayalimizi koruyarak! Zaman zaman nefes almak ve saygı duruşu adına tarih sayfalarında gezinerek, bizi motive eden geçmişimizdeki rol modellerimizin değerini bilerek! Kadın konusunda ısrar ve inatla sürdürülen hırslı, hınçlı, hırçın politikaların bir önce bitmesi gerektiğini unutmayalım…

Hele de söz çuvalla dinleyen çok azken; İlham verici, cesaret verici, umut verici kadınları unutmayalım!

Kendi iç dünyalarında kurdukları hayaller kadınlara cennet gibi gelirken, toplumun dayattığı geleneksel roller gerçekleri cehenneme dönüştürürken, eşitlik mücadelesi verenlere karşı acımasız kurallar işletilirken bu tablodan kaygı duymamız gerektiğini, kadınların hayatını en çok da tanıdıkları erkeklerin kararttığını unutmayalım…

“Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum! Bu fıtrata ters!” sözünü akılda tutarak! “Kadın ve erkek farklıdır, kadın hakkı olmaz hakkı erkek adıdır!” gibi sözleri, “Kahraman oğlum, hanım kızım!” gibi benzetmeleri akıldan çıkarmayarak; “Pardon ama kızlar kahraman olamıyor mu?” diye sormayı unutmayalım…

Genelde hayatın insanlara verdiği armağanların olduğunu, özelde kadınların armağanlarının başında tartışmasız evlatların geldiğini! “O bir........

© Gerçek Gündem


Get it on Google Play