Toplum; tercihlerini çantada keklik gören, “Yormayın nazik aklınızı, biz sizin yerinize de düşünürüz” küstahlığıyla kendisini hafife alan anlayışı fena hâlde cezalandırdı. Büyük ve Güçlü Türkiye için, Türkiye Yüzyılı için sabretmeyi vadeden diskurların palavra olduğunun farkında olunduğu mesajını, coğrafya ayırt etmeksizin etkili bir biçimde tarihe kazıdı. Temsili demokrasi adı altında kendisini temsil etmeyenleri silkeleyerek, yerelde de olsa temsil yetkisini muhalefet bloğuna verdi. İktidar için hezimet, muhalefet içinse zafer olan seçim sonuçlarının başarısı İmamoğlu’na ve belli aksaklıklara rağmen değişim kararlılığı gösteren CHP’ye aittir.

Seçimler öncesindeki son yazımızda, seçimdeki en şanslı isminin Ekrem İmamoğlu olduğunu vurgulamış, sonuç ne olursa olsun İmamoğlu’nun CHP’nin potansiyel genel başkanı ve sonraki genel seçimlerde de muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olduğunun altını çizmiştik. Sütre gerisinde kalmaması, CHP’nin bitmeyen örgüt içi kavgalarına karşı güçlü olması ve alamet-i farikası olan “Erdoğan’ı mağlup eden politikacı” imajını yitirmemesi için de İstanbul’u kazanması gerektiğini söylemiştik. İstanbul’dan başlayan ve iktidarın temel politikalardaki başarısızlığıyla ülke geneline yayılan dalganın etkisiyle ortaya çıkan tablo; İmamoğlu’nun parlamakta olan yıldızını muhalefet açısından göz kamaştırıcı, iktidar açısından ise ürpertici bir noktaya taşımıştır. Yeni dönemde ayrıştırmayan ve........

© Gazete Pencere