OKUL YEMEĞİ ÇOCUKLARIMIZIN ANAYASAL HAKKIDIR
Çok basit bir talep aslında. Günde bir öğün ücretsiz yemek. Bu talep aslında sadece bir "karın tokluğu" meselesi de değil. Okullarda ücretsiz yemek verilmesinin eğitimdeki başarıdan devamlılığa kadar birçok olumlu yönü var. Getirisi maliyetinden kat ve kat yüksek. Bugün kamu kurumlarında, belediyelerde, üniversitelerde ücretli de olsa yemek çıkarabilen devlet, okullarda da bir öğün ücretsiz yemeği her halükarda çıkarabilir.
Ülkemizde hala öğünsüz gününü geçiren milyonlarca çocuk, genç var. TÜİK'e göre ülke nüfusumuzun yüzde 27’sini 0-17 yaş arası çocuk nüfusu oluşturmakta ve bu çocukların dörtte üçü de okul çağında. Yine TÜİK'e göre, çocukların yüzde 62'si daha ucuz ve ulaşılabilir olduğu için ekmek ve makarna tüketiyor. Her gün meyve tüketebilen çocukların oranı yüzde 50'yken, her gün sebze tüketen çocukların oranı yüzde 33. Et, balık tüketen çocukların oranı ise yüzde 10. Bu rakamlar, devletin resmi kurumunun rakamlarıdır ve her geçen gün bu makas açılmaktadır. Mesela, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nün Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’na göre ülkemizde 0-4 yaş aralığındaki çocuk sayısı yaklaşık 6 milyondur ve ülkemizde 5 yaş altı çocuklarda bodurluk yüzde 10’a ulaşmıştır. Bodurluğun en önemli sebebi ise yetersiz beslenmedir.
Ortada bunca veri varken okullarda ücretsiz yemekten kaçmanın hiçbir mantıklı yanı yoktur. Eğer mesele maddi ise, kamuda her gün artan gereksiz harcamalar sorgulanmalıdır. Eğer bir şeylerden kısılacak ise bu çocuklarımızın en doğal hakkı olan yemekleri olmamalıdır. Son model makam arabalarının sayısı kısıtlanmalıdır, huzur hakkı adı altında alınan maaşlar kesilmelidir, Meclis lokantasında komik rakamlara verilen yemekler kaldırılmalıdır, Diyanet'e harcanan bütçe kesilmelidir ve daha sayılabilecek onlarca kalemden kesinti yapılabilir.
Veriler ortada. Yoksulluk toplumun her kesimine sirayet etmiş durumda ve bu yoksulluktan en büyük zararı gören kesim ise çocuklar. Çocuklarımızın yaşanan bu eşitsizliğe karşı en etkili kamusal tedbir okullarda verilecek olan nitelikli ücretsiz bir öğün yemektir ve bu derhal hayata geçirilmelidir. Okullarda yemek alacak parası olmadığı için tuvaletten su içen çocuklar varken, sırf okula giderken yeterli harçlık alamadığı için okulu bırakan çocuklar varken devletin her kademesindeki israfa rağmen bu çocukların bir öğün yemeğine sessiz kalmak vicdani de değildir.
Bilimsel çalışmalar da gösteriyor ki, okullarda ücretsiz yemek verilen ülkelerde okulu terk etme oranlarında ciddi bir düşüş yaşanıyor. Bu durum da doğal olarak çocuk işçiliğinin ve çocuk yaşta evliliklerin de önüne geçiyor. Yani aslında bir öğün yemek sadece karın doyurmuyor, çocukların eğitim hyatlarına devam etmelerine ve bu sayede de çocuk işçi olmalarının, çocuk gelin olmalarının da önüne geçiyor. Ayrıca okul yemeğine ulaşan çocuklar daha başarılı oluyor.
Okul yemeği çocuklarımızın anayasal hakkıdır. Okul yemeği programı; İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 6, 24 ve 27. maddeleri ile düzenlenmiştir. Ülkemiz tarafından BM Ekonomik Sosyal Kültürel Haklara ilişkin Uluslararası Sözleşmesi (12. Madde 2 A fıkrası: Çocuğun Sağlıklı Bir Şekilde Gelişmesini Sağlamak) 2003 yılında imzalanmış ve 2006 yılında da onaylanmıştır. Milli Eğitim Temel Kanunu, Çocuk Koruma Kanunu, Umumi Hıfzısıhha Kanunu, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu okul yemeğinin sosyal devletin temel sorumluluğu olduğunu vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, yoksulluğun ana gündem olduğu ülkemizde okullarda ücretsiz bir öğün yemek verilmesi konusu elzem olarak konuşulmalı ve en kısa zamanda hayata geçirilmelidir. Bunun için bütçe ayrılamaması bir bahane değildir ve olmamalıdır. En ufak nahiyedeki müdürüne bile son model makam aracı sağlayan devlet, Diyanet'e bile Mercedeslerle hizmet etme imkanı sunan devlet, geleceğinin teminatı çocuklarına bir öğün ücretsiz yemeği verecek güce ve bütçeye de sahiptir diye düşünüyorum.
Ülkemizde hala öğünsüz gününü geçiren milyonlarca çocuk, genç var. TÜİK'e göre ülke nüfusumuzun yüzde 27’sini 0-17 yaş arası çocuk nüfusu oluşturmakta ve bu çocukların dörtte üçü de okul çağında. Yine TÜİK'e göre, çocukların yüzde 62'si daha ucuz ve ulaşılabilir olduğu için ekmek ve makarna tüketiyor. Her gün meyve tüketebilen çocukların oranı yüzde 50'yken, her gün sebze tüketen çocukların oranı yüzde 33. Et, balık tüketen çocukların oranı ise yüzde 10. Bu rakamlar, devletin resmi kurumunun rakamlarıdır ve her geçen gün bu makas açılmaktadır. Mesela, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nün Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’na göre ülkemizde 0-4 yaş aralığındaki çocuk sayısı yaklaşık 6 milyondur ve ülkemizde 5 yaş altı çocuklarda bodurluk yüzde 10’a ulaşmıştır. Bodurluğun en önemli sebebi ise yetersiz beslenmedir.
Ortada bunca veri varken okullarda ücretsiz yemekten kaçmanın hiçbir mantıklı yanı yoktur. Eğer mesele maddi ise, kamuda her gün artan gereksiz harcamalar sorgulanmalıdır. Eğer bir şeylerden kısılacak ise bu çocuklarımızın en doğal hakkı olan yemekleri olmamalıdır. Son model makam........© Gazete Gerçek





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein