ALIŞTIRILDIKLARIMIZ
Sanala aktarılıyoruz, hem de göz göre göre. İnterneti kullanırken para ödesek de bir sürü platformdan ücretsiz yararlandığımız için bunların bir nimet olduğunu düşünüyoruz. Güveniyoruz da onlara; burada adını zikretmek istemediğim bir sürü platforma en özel fotoğraflarımızı, görüntülerimizi ve sesimizi yüklüyoruz. Bu sayede bu platformlar bizi bizden daha iyi tanıyorlar. Beğenilerimizi, tercihlerimizi, davranış biçimlerimizi, her şeyi kayıt altına alıyorlar. Bu işte bir tuhaflık yok mu? Bazılarımız bunun farkına varmış olacaklar ki kendi profillerini kilitliyorlar. Verilerin asıl toplandığı havuza bilgilerimizin ulaşmasına engel oluyor mu bu tedbirimiz? Tabi ki hayır. Deseniz ki bugün kullandığımız teknoloji artık güvenli değil, bir kısmını kullanamayacağız. Bunca acımasızlığa, bunca gürültü patırtıya ses çıkartmayan insanoğlu kullandığımız bu zamazingoları geri alabilmek için birden ayaklanır. Afyona alıştırılır gibi alıştırıldık çünkü. Günde beş altı saat internette gezinmeye alışmış birinin elinden telefonunu almak, minik bir bebeği anne sütünden kesmekten daha zor.
Birçok psikoloğun belirttiği gibi zaten alışkanlık oluşturabilmek için bazı özellikler eklenmiş bu platformlara. Eğer bilinçli bir şekilde kullanmayı bilmezsen bir de bakıyorsun saatlerce zaman harcamışsın başında. Neden peki? Birilerinin kafalarında olan bir modele yavaş yavaş adapte olabilmek için. Alıştırıldıkça alıştırılıyoruz, iş bir kısırdöngü halini aldı. Alışverişe alıştırıldık, çalışıp çırpınıp elde ettiklerimizi cebimizden şak diye çekip........
© Gazete Gerçek
