Doğu Akdeniz için Schuman deklarasyonu
YUSUF KANLI
Fransa’nın önceki dışişleri bakanlarından Robert Schuman, bugünkü Avrupa Birliği'nin tek kurucu babası değildi elbette, ama onlardan birisi, hatta en önde gelenlerindendi. Konrad Adenauer, Alcide de Gaspari, Jean Monnet ve diğer birçok vizyoner Avrupalı politikacı, işadamı ve akademisyen olmasaydı, savaşın harap ettiği 1940'ların Avrupa'sını bugünün Avrupa'sına dönüştürmek imkansız olurdu. Bir refah devletinin tüm sorunlarına rağmen Avrupa onların vizyonuyla kesintisiz bir barış adası haline geldi. Schuman'ın kömür ve çelik üretiminde işbirliğini amaçlayan bir Avrupa Kömür ve Çelik Birliğinin kurulmasını önerdiği 9 Mayıs 1950 tarihli deklarasyon, AB'nin doğum belgesiydi ve daha geçenlerde Türkiye’de de çeşitli kültürel etkinliklerle kutlandığı gibi on yıllardır düzenlenen AB günlerinde takdir edilmektedir.
Schuman deklarasyonu, uğruna pek çok savaşın yapıldığı kömür ve çelik kaynaklarının bir araya getirilmesi konusunda işbirliğine katılmak isteyen ülkeler için birbirine bağımlı bir sistemin oluşturulması çağrısında bulunuyordu. Şimdi, Doğu Akdeniz ülkeleri (ve Ege) hidrokarbon kaynaklarını paylaşmak, mazisi oldukça kalabalık düşmanlıkları, anlaşmazlıkları ve hatta paylaşamamayı konsolide ortaklığa dönüştürmek ve bu ülkelerin karşılıklı olarak savunma harcamalarını azaltmalarına, kesintisiz barış içinde birlikte zenginleşmelerine yardımcı olabilecek bir dayanışma atmosferini yaratmak için benzer bir plan oluşturabilir mi? Elbette buna çok ihtiyaç duyulduğu kesin ama “söylemesi yapmaktan kolay” derler ya bu da öyle bir konu.
Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, Kıbrıs Türk Rum Kesimi, İsrail, Filistin, Mısır ve tabii ki diğer bazı ilgili veya Fransa gibi tamamen alakasız ülkelerin pozisyonlarını dikkate aldığımızda bu fikir şaka gibi gelebilir. 1980'lerde ve 1990'larda Türkiye, Yunanistan'a Ege kaynakları konusunda benzer planlar sundu. Ege kaynaklarının araştırılması, sondajı ve yönetimi için ortak bir şirket kurulması önerildi. Yunanistan işbirliği ve paylaşma yerine her zaman Türkiye'nin sahillerine iki kilometreden daha az mesafedeki adalar dahil “hepsi benim” anlayışıyla Ege'nin bir Yunan........
© Gazete Durum
visit website