Hakan Fidan’ın “Kavga Ettiği” kitap: Yi Jing, Değişim ve Akışın Felsefesi
“Artık ağır çekimde gidiyorum, çünkü onunla kavga ediyorum biraz.”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bu cümlesi, gündelik bir diplomasi notundan ziyade, derin bir entelektüel uğraşın ipucuydu. Bahsettiği eser, Çin düşüncesinin en eski ve en karmaşık metinlerinden Yi Jing — Değişimler kitabıydı.
Üç bin yıldır Doğu’nun zihinsel damarlarında dolaşan bu kitap, bugün artık Türkçede. Elips Kitap tarafından yayımlanan çeviri, yalnızca felsefi bir metni değil, insanlık tarihinin “düşünceyle akış” arasındaki en eski mücadelesini de Türk okuruna sunuyor.
BİR KİTAPTAN FAZLASI: ÇİN DÜŞÜNCESİNİN OMURGASI
Yi Jing (I Ching olarak da bilinir), Çin uygarlığının zihinsel temelini oluşturan metinlerden biridir. M.Ö. 1150’lerde anonim biçimde kaleme alınan kitap, gökyüzü ile yeryüzü arasındaki değişim yasalarını, insanın kaderle ilişkisini ve olayların görünmeyen düzenini anlamaya çalışır.
Bu yönüyle Yi Jing, bir kehanet kitabı değil, daha çok bir kozmos çözümleme aracıdır. İçindeki trigramlar ve heksagramlar, evrendeki denge ve dönüşüm ilkelerini temsil eder. Çinli bilgelere göre her olay, bir diğerine görünmez bağlarla bağlıdır; hiçbir şey tesadüf değildir, ancak hiçbir şeyin nedeni de bütünüyle açıklanamaz.
NEDENSELLİĞE BAŞKALDIRI
Yi Jing’in en çarpıcı yönü, nedenselliğe meydan okumasıdır.
Batı düşüncesinin “her etkinin bir nedeni vardır” dogmasına karşılık, Yi Jing “her olay bir akışın parçasıdır” der. Bu, Gazâlî’nin nedensellik eleştirisini, İbn Arabî’nin varlık birliği anlayışını ve günümüz kuantum fiziğinin “olasılık dalgası” fikrini çağrıştırır.
Çinli bilgelere göre evren, bir neden-sonuç zincirinden değil, karşıtların uyumundan (Yin ve Yang) doğar. Bir olayın anlamı, kendi iç nedeninde değil, bütüne yaptığı katkıda saklıdır.
Batı’nın analitik zekâsı parçalar arasında ilişki ararken, Doğu’nun sembolik........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein