Sezon finaline doğru hızla gelirken, Maurinho oyuncu tercihlerini adeta yazı tura atarak belirliyormuş gibi davranıyor..

Eş deyişle; ilk on bir neredeyse her hafta değişince, sahaya çıkan oyuncular da, ne koşacakları yeri biliyorlar, ne de duracakları..

Dahası da oyunu dikine oynamaları, kolay adam eksiltmeleri ve isabetli kenar ortaları yapmaları nedeniyle, taraftarın sahada görmek istediği Kostic ve Oğuz, kulübeye mahkum olurken..

Henüz iki hafta önce fazla kiloları ve umursamaz davranışları nedeniyle, sezon sonuna kadar asla kadroya girme şansı olmadığı iddia edilen Maximen, ilk onbir'de kendisine yer buluyor..

Yetmiyor, sol ayağını dengede kalmak için kullanan, Mert Müldür solbeke monte ediliyor..

Peki Mourinho bu tercihleri hangi kriterlere dayanarak yapıyor derseniz, işte bu sorunun cevabını bulmak için adeta papatya falı açmak gerekiyor..

Dahası hoca geçen hafta da yazdığım gibi; tuhaf tercihleri nedeniyle kumar mı oynuyor, yoksa risk alarak heyecan yaşamak mı istiyor, işte orası da tam bir muammaya dönüşüyor..

Belki de “kaos iyidir” diyerek, kendi kaderini belli edecek zarları atıyor..

Öte yandan hoca'nın her maç değişen tuhaf stratejileri, takımı öylesine etkiliyor ki; Fenerbahçe rakibini presle boğan, tempolu ve bol pozisyonlu oyundan ziyade, korkak ve kısır bir futbolla taraftarını kahrediyor..

Sözü fazla uzatmadan maçın analizine geçersek..

Ilk yarıda daha diri ve........

© Fotospor