menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Zihnin ve Duyguların Dansı: Inside Out (2015)

49 0
27.05.2024

Inside Out’un (2015) anlatısı, bir ailenin tek çocuğu olan Riley’nin yaşamına ve büyümesine odaklanır. İş koşulları nedeniyle aile, ikamet ettikleri Minnesota’dan San Francisco’nun yoksul bir mahallesine taşınmak zorunda kalır ve bunun sonucunda Riley’nin alışık olduğu yaşam tarzı dramatik bir şekilde değişir. Riley yeni bir okula gitmek, tanıdıklar edinmek ve en önemlisi en sevdiği hobisi olan hokeyden vazgeçmek zorunda kalır. Çünkü bu bölgede bu spor çocuklara açık değildir. Sonuç olarak, Riley henüz hazır olmadığı karmaşık bir değişim krizinden geçmektedir. Durum, gösterilen derin aile bağlarının eksikliği nedeniyle daha da karmaşıklaşır.

Pixar Animation Studio’nun ürettiği, dağıtımında Walt Disney Pictures’ın yer aldığı, çizgi roman-dramatik türdeki Amerikan animasyon film, animatör ve senarist Pete Docter tarafından psikolog ve nörologların yardımıyla yazılmış ve yönetilmiştir. Arka planında birçok öğretiyle yüklü olan hikâye, zihnimizde neler olduğunu (ya da olabileceğini) olabildiğince görsel bir şekilde açıklamaya çalışıyor. İnsanın gelişimi sırasında geçirdiği değişimler, duyguların nasıl etkileşime girdiği, hafızanın nasıl çalıştığı, fikirlerin ve kişiliğin nasıl şekillendiği gibi konuları sinematografik bir şekilde betimliyor.

Senarist Docter, 2009 yılında üçüncü uzun metrajlı filminin yapımına başlarken psikoloji dünyasında oldukça yaygın olan bir olaydan, kızı Ellie’nin kişilik değişimlerinden esinlenmiştir. Yapım için nöropsikoloji alanındaki uzmanlara danışmış ve Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nde sosyal etkileşim uzmanı olan ve “duyguların kişilerarası ilişkilere yansıdığını ve onlar tarafından önemli ölçüde yönetilebildiğini” vurgulayan Dacher Keltner ile birlikte çalışmıştır. Bu şekilde film, Keltner’in de belirttiği gibi, sadece çocuk izleyicilere değil, duygularımızın hayatımızda ne kadar etkili olduğuna dair genel bir bakış sunmaktadır. Genel anlamda Inside Out, duyguların ruh sağlığı için önemini ve bu duyguların çocukluktan itibaren kişiliğimizin gelişimi ve diğer insanlarla ilişki kurma biçimimiz için nasıl temel oluşturduğunu ortaya koyuyor.

Inside Out’un en etkileyici yönü, içsel iletişime yaptığı vurgudur. Birbirimizle nasıl etkileşimde bulunduğumuzu içeren kişilerarası iletişim kavramına hepimiz aşinayız, ancak içsel iletişim kavramı daha çok kendimizle nasıl ilişki kurduğumuz ve etkileşimde bulunduğumuzla ilgilidir. Psikolojik düşünce ekollerinin çoğu bu iki kavramın birbiriyle bağlantılı olduğu konusunda hemfikirdir. Çoğu zaman, iletişimimizin kişilerarası yönü, içsel süreçlerimiz üzerine kurulur veya bunlardan kaynaklanır.

Bu durum, filmde Riley’nin aile yemek masasında patlayıcı bir şekilde sinirlendiği sahnede çok iyi bir şekilde gösterilmiştir. Gözlemlenebilir kişilerarası davranış (öfke), duyguların (kaygı, üzüntü, tiksinti ve sevinç) birbirleriyle etkileşime girerek ortaya çıkan davranışsal patlamayı tetiklediği içsel bir sürecin sonucu olarak ortaya çıkar. Dışarıdan bakan bir kişi için bu, sadece aniden ortaya çıkmış bir öfke patlaması gibi görünse de içsel sürece dair içgörü sayesinde bu davranışın ardındaki birikimi ve dolayısıyla anlamı anlayabiliriz.

Hepimiz duygu, düşünce ve davranışları deneyimleyen çok boyutlu varlıklarız. Hissederiz, düşünürüz ve yaparız. Davranışa vurgu yaparız çünkü çoğu zaman devam etmemiz gereken tek şey gözlemlenebilir, açık ve görebildiğimiz şeydir. Ancak, yüzeyin altında, perde arkasında veya ‘içeride’ meydana gelen duygu ve düşünce süreci, gerçek anlam ve anlayışın oluşturulabileceği bölgedir.

Inside Out bize içsel süreçlerin işleyişine dair bir fikir verir, bunu ilişkilendirilebilir ve tanımlanabilir bir şekilde gösterir. Duyguların temsili, her bir karakterin kafasının içinde, evrensel olarak benzerdir. Ancak aynı zamanda benzersiz bir şekilde farklıdır. Filmdeki karakterlerin ortaklığı, her birimizin bu karakterlerle özdeşleşmesine dayalı bir konuşma yapmamızı sağlarken aynı zamanda kendi benzersizliğimiz üzerine bir farkındalık uyandırıyor.

Film, Freud’un psikanaliz teorisinin ayrıntılı bir incelenmesiyle ortaya çıkan birkaç sütun üzerine inşa........

© Film Hafızası


Get it on Google Play