menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hollanda Türklerinin Koca Çınarı: İbrahim Görmez

4 1
29.06.2024

Hollanda Türkleri, bu yıl Hollanda’ya Türkiye’den yapılan göçün 60’ıncı yılını kutluyorlar.
Bu tür yıldönümleri; hiç şüphesiz, geçmişin bir muhasebesini yapmak, acı ve tatlı hatıraları gözden geçirmek, başarıları ve hataları yeniden hatırlamak ve bu tecrübelerden, birikimlerden ve dahi uzmanlıklardan ders alarak, geleceğe yönelik hesaplar yapmak için çok önemli fırsatlardır.
Biz, geride kalan bu süreçte oluşan bilgi, tecrübe ve başarı birikimine kısaca, ‘Hollanda Türklerinin Kurumsal Hafızası’ da diyebiliriz.

Takdir edilir ki, ‘kurumsal hafıza’ kendiliğinden oluşmaz. Oluşması için kahramanlara ihtiyaç vardır. Kurumsal hafızanın oluşması için, Serdengeçtiler ve kendilerinden çok, mensup oldukları millet ve topluluğu düşünenler, bir başka ifadeyle tarih yazanlar gerekmektedir.

İşte, 60 yıl boyunca ‘Hollanda Türkleri Kurumsal Hafızasının’ oluşmasında önemli rol oynayan kahramanlardan birisi de İbrahim Görmez’dir.

Birinci nesil Hollandalı Türkler arasında ‘İzmirli İbrahim’ olarak da bilinen Görmez, özellikle Hollanda Türk tarihinde, camilerin açılması, kültür merkezlerinin kurulması, federasyonların hayata geçirilmesi, ‘İslam Radyo ve Televizyon Kurumu’nun oluşması gibi, birçok ‘ilk oluşumda’ adı geçen ve sitayişle bahsedilen isimlerden birisidir.

Bu tür yazılar, her ne kadar gelenek olduğu üzere, şahsın ebedi aleme göç etmesinden sonra yazılsa da, değerli yazarımız Sadık Yemni, diğer bazı aktif isimlerde olduğu gibi, bu geleneği bozarak, İbrahim Görmez hakkında bir eser hazırlamaktadır. Bu doğrultuda, naçizane, ben de tanıdığım yönleriyle İbrahim Görmez hakkında, bir şeyler ifade etmeye gayret edeceğim.

İbrahim Görmez’i, Hollanda’ya geldiğim 1980’nin son aylarında tanıdım. O yıllarda, Amsterdam’daki Damrak ile Kalverstraat arasında küçük bir sokakta yer alan, Fatih Camii’nin başkanıydı İbrahim Görmez. Zeki Gül de, caminin Diyanet’ten görevli imamıydı. Ki, o yıllarda, bugün olduğu gibi, kentin her bölgesinde camiler yoktu.

Büyük bir kiliseydi ilk Fatih Camii… Özellikle Cuma ve Bayram namazlarında camii dolar taşardı. Cuma namazı çıkışı, cami önünde biriken cemaat, Hollandalılar tarafından garip bakışlarla izlenirdi. Hafızam beni yanıltmıyorsa, cami çıkışının karşısı Hollanda kahvehanesiydi. Hemen hemen her cuma namazı çıkışında, uzun sakallı bir engelli Hollandalı, üç tekerlekli sandalyesi ve kurt köpeğiyle, bu kahvehanenin terasında bir şeyler içerdi.

İbrahim Görmez, bir cuma namazı sonrası, Türklere yeni bir cami binasının bulunduğunu, yeni binanın, şimdiki binadan daha büyük, daha kullanışlı ve daha kolay ulaşılabilir olduğu müjdesini vermişti. Görmez, hakikaten, çok fazla vakit geçmeden, (1981 ya da 1982 yılı olabilir), şimdiki Rozengracht’daki kiliseyi satın alarak, burayı camiye çevirmişti.
Hakikaten bu bina, ilk binaya göre daha ferah, daha büyük ve daha kolay ulaşılabilir bir konumdaydı. Yeni bina, adeta bir külliye........

© Eurovizyon


Get it on Google Play