Enflasyon düzeltmesine ilişkin bir değerlendirme
Enflasyon düzeltmesi konusunda bütün taraflar sınıfta kaldı. Bu değerlendirmem, konuya taraf bütün kesimler için geçerli. Genelleme yapmak doğru değil diyebilirsiniz ama konuya taraf olan kesimlerin, uygulamayı etraflıca değerlendirmediği, doğru zamanda doğru tavrı almadığı değerlendirmesine zannediyorum çok itiraz eden olmaz.
İş alemi, zamanında doğru değerlendirme yapamadı, sonuçlarını göremedi, tavrını zamanında belirleyemedi. Uzun süre enflasyon düzeltmesi yeniden değerleme gibi vergi matrahını azaltan bir uygulama olarak görüldü. Bu anlayışın yanlışlığı görüldüğünde uygulamayla ilgili sorunların öne çıkartılması yerine yeniden değerleme benzeri bir uygulama talep edilmesiyle yetinildi.
Bakanlık genel olarak zamanında aksiyon almadı veya alamadı, mükellefleri ve meslek mensuplarını yeterince bilgilendirmedi ve ikna edemedi. Düzenlemeler ve açıklamalar yetersiz kaldı.
Meslek örgütü tavrını zamanında belirleyemedi. Zannediyorum fazlasıyla savruldu. Neyi savunduğu, neyi savunmadığı da anlaşılamadı. En kötüsü de meslek mensuplarına iş yükü getirmeyen bir enflasyon düzeltmesi uygulaması talep eder görüntüsü verdi.
Aslında enflasyon düzeltmesiyle ilgili durum genel olarak bütün vergileme konularında yıllardır yaşanıyor. Geleneksel durum bu. Yıllardır yeni mükellef kaydetmeden vergiyi tabana yaymak istiyoruz, indirim ve istisnaları azaltmak istiyoruz ama kaldırılmak istenen indirim veya istisnalar başkasının indirimi ve istisnası olsun istiyoruz, beyannameli mükellef sayısını artırmak istiyoruz ama beyanname vermek isteyen yok, aflara karşıyız ama her yıl af çıksın istiyoruz, hatta beyannamesi verilmemiş yıllar da af kapsamında olsun istiyoruz.
Enflasyon düzeltmesi konusu da farklı değil. İdare enflasyon düzeltmesi olsun ama vergisi azalacak olanlar kapsam dışı olsun istiyor, mükellefler enflasyonun vergi matrahı üzerindeki etkisi giderilsin ama kimsenin vergisi artmasın istiyor, meslek örgütü düzeltme olsun ama iş yükü artmasın istiyor. İşin gerçeği, bu isteklerin haklı tarafları da yok değil. Kayıt içinde olan mükellefin vergi yükü zaten yüksek, daha da artsın istemiyor; İdaresin paraya ihtiyacı var, düzeltme uygulaması ihtiyacı büyütsün istemiyor; meslek mensubunun iş yükü gerçekten çok fazla, daha da katlanılmaz olsun istemiyor. Anlaşılan işin herkesin haklı olduğu bir yönü de var.
Tabi bu söylediklerim genellemeye dayanıyor. Her kesimin içinde farklı düşünenler, farklı tavır alanlar, tavırlarını hiç değiştirmeden koruyanlar, görüşünü ısrarla koruyan ve savunanlar da var. Ancak farklı dönemlerde farklı kesimlerin sesi öne çıkıyor, ben de bu öne çıkan sesi dikkate alarak görüşümü ifade ediyorum.
Bu girişten sonra, enflasyon düzeltmesiyle ilgili neler oldu onu özetleyeyim. En sonunda da en yeni düzenlemeden kısaca bahsederim.
2021 yılı gelişmeleri ayrı bir makale konusu olabilir. 2021 yılsonu yaklaşırken hazırlıksız girilen yüksek enflasyon ortamı, tarafların görüş oluşturmakta ve süreci yönetmekte yaşadıkları sorunlar, 2022 yılı başlarında yayınlanan Tebliğ taslağı, taslakta 2021 yılı vergisinin düzeltme öncesi mali tablolar esas alınarak hesaplanacağına ilişkin açıklamayla ilgili tartışmalar ve 29 Ocak 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7352 sayılı Kanun’la enflasyon düzeltmesinin 2023 sonuna ertelenmesi gibi tartışılabilecek çok konu var.
31 Aralık 2023 tarihli bilançolar tüm mükelleflerce düzeltildi. Ancak bu düzeltme vergisel sonuç yaratmadı. Düzeltme nedeniyle hesaplanan kâr/zarar tutarları vergi matrahıyla ilişkilendirilmedi, geçmiş yıl kâr/zararları hesaplarına atıldı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, gelen talepleri değerlendirerek, kanunun kendisine verdiği yetkiyi kullandı ve 2024 yılı ilk geçici vergi dönemi sonunda enflasyon düzeltmesi yapılmamasına karar verdi.
Bakanlık gelen talepleri uygun buldu ama yaptığı düzenlemenin zamanlaması doğru olmadı.........
© Ekonomim
visit website