Filistin’in yakın geçmişini ve işgal sürecini anlamak; Filistin Mülteci Kamplarını anlamaktan geçer. Bu kamplar, işgalle yaşıttır.

Mülteci kampları, direnişin doğduğu ve filizlendiği yerlerdir.

Bu kamplar, 1948 ve 1967’deki savaşın ardından toprakları işgal edilmiş, tehcire zorlanan Filistinlilerin ve onların soylarından gelenlerin barınması için kurulmuştur. Burada kayıt altına alınanların ihtiyaçları BM Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) tarafından karşılanmaktadır.

Filistin’in Gazze ve Batı Şeria’da bu türden irili ufaklı onlarca kampı vardır.

Gazze’deki 8 kampın en büyüğü ve en önemlisi Cibaliye şehrinin 4 km kuzeyinde yer alan Cibaliye Mülteci Kampı’dır.

1948’den sonra Filistin'in güneyindeki köylerden kaçan 35.000 mültecinin buraya yerleştirilmesi ile kurulmuştur. Resmi kayıtlara göre günümüzde 113,990 kayıtlı mülteci yaşamaktadır. 1.4 km²'lik alanı ile dünyanın en yoğun nüfuslu yerlerinden biridir.

Fethi Şikaki Refah kampında, İsmail Heniyye Şati mülteci kampında, Yahya Sinvar Han Yunus kampında doğdu ve büyüdüler. Şehit A. Aziz Rantisi altı aylık iken ailesiyle Han Yunus kampına yerleşti. Direnişin diğer önemli lider ve şahsiyetleri de bu kamplarda doğdular ve direniş kültürünü buradan aldılar ve buralarda şehit oldular.

Bu kamplar, sosyal dokunun en güçlü olduğu yerlerdir. İnsanlar arasındaki ilişkiler çok güçlü ve sıcaktır. Kampların fiziki şartları, daracık ve asimetrik olmayan sokakları, birbirine bitişik evleriyle kaçmak, gizlenmek, örgütlenmek için çok müsait yerlerdir.

Mücadele için dağlar olmasa da bu kamplar adeta dağ görevini gördüler.

İşgal rejimi, bu dokuyu bozmak için birçok planı devreye sokmasına rağmen istediğini elde edemedi.

İşgal rejimi son günlerde Cibaliye Mülteci kampına saldırılarını özellikle yoğunlaştırdı. Tabi direniş de burada işgalcilere aman vermiyor.

Bunun altında özel nedenler yatmaktadır.

Elbette bu son günlerde yapılan saldırılar işgalcinin Cibaliye’de gerçekleştirdiği saldırı ve katliamların ilki değildir.

2004 yılında 100 tank, onlarca savaş uçağıyla 17 gün süren saldırıda 100'den fazla Filistinli şehit oldu.

2005 yılında HAMAS'ın Cibaliye’deki askeri geçit törenini füzelerle hedef alan Siyonistler, 20 Filistinliyi şehit etti, 80’ini de yaraladı.

2014’te kamptaki UNRWA’ya bağlı bir okulu bombalayan işgal rejimi, 16 Filistinliyi şehit etti.

Aksa Tufanı’ndan sonra işgal rejimi Cibaliye’yi acımasızca bombalamaya devam ediyor.

Ardı arkası kesilmeyen bombardımanlarda şehit sayısı binlerle ifade ediliyor.

Buna rağmen Cibaliye, direnmeye devam ediyor. İşgal ve işgalciye cehennemi yaşatmaya devam ediyor.

QOSHE - İntifada’nın anası Cibaliye… - Mehmet Eşin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İntifada’nın anası Cibaliye…

22 0
19.05.2024

Filistin’in yakın geçmişini ve işgal sürecini anlamak; Filistin Mülteci Kamplarını anlamaktan geçer. Bu kamplar, işgalle yaşıttır.

Mülteci kampları, direnişin doğduğu ve filizlendiği yerlerdir.

Bu kamplar, 1948 ve 1967’deki savaşın ardından toprakları işgal edilmiş, tehcire zorlanan Filistinlilerin ve onların soylarından gelenlerin barınması için kurulmuştur. Burada kayıt altına alınanların ihtiyaçları BM Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) tarafından karşılanmaktadır.

Filistin’in Gazze ve Batı Şeria’da bu türden irili ufaklı onlarca kampı vardır.

Gazze’deki 8 kampın en büyüğü ve en önemlisi Cibaliye şehrinin 4 km kuzeyinde yer alan Cibaliye Mülteci Kampı’dır.

1948’den sonra Filistin'in güneyindeki köylerden kaçan 35.000 mültecinin buraya yerleştirilmesi ile kurulmuştur. Resmi kayıtlara göre günümüzde 113,990 kayıtlı mülteci yaşamaktadır. 1.4........

© Doğruhaber


Get it on Google Play