Süfyan öldü, hesabı ruz-i mahşere kaldı
İslam tarihinin kaydettiği en büyük ihanet şebekesinin elebaşı geçtiğimiz hafta daru’l mücazata gitti.
Diğer bir deyişle (bir hadis-i şeriften mülhem), 83 yıldan beridir yuvarlanan katran karası bir taş, nihayet cehennem çukuruna düştü…
Kelimenin tam manasıyla İslam düşmanı ve vatan haini idi…
İslam düşmanıydı zira bu kutsi dinin yücelttiği ne kadar değer varsa hepsini tersine yorumladı ve en büyük ahlaksızlıkları muhterem bir seciye imiş gibi yansıtarak bağlılarını da büyük cürümlerin faili yaptı.
Bu yetmezmiş gibi ‘dinler arası diyalog’ faaliyetinin bir parçası olarak Müslümanları Vatikan’ın hizmetkârı yaptı ve binlerce insanı bu meşum maksada peşkeş çekti.
Vatan haini idi zira devletin en mühim ve stratejik kurumlarına gâvurların hesabına sızdı ve oradan elde edilen hayati denebilecek bilgileri Türkiye düşmanlarına servis etti.
Bütün bunları yaparken de Allah’ı, Peygamber’i, Kur’an’ı ve dinin en hassas umdelerini pervasızca istimalden imtina etmedi.
Dünyayı zalimce sömüren Türkiye ve İslam düşmanı şer güçlerin yetiştirip Müslümanların içine saldığı bu hain, sadece ülkemizde değil tüm dünyada CIA şubeleri açtı ve bu yolla uşaklığa bambaşka bir boyut kazandırdı.
160 ülkede açtığı iki binden fazla okulla bu menfur amaca hizmet etti.
Anılan ihanetlere dair 2007 yılında bir web sitesinde ‘dinler arası diyalog’ ihanetini merkez koyan birkaç yazı yazdım.
Aslında bu dehşetli eşhas ile ilgili ‘ihanet’ iddiam mezkûr tarihten çok önce idi.
Mazlum Irak halkının yanında........
© Diriliş Postası
visit website