menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gazi Meclis’e yumruk yakışmaz, söz yakışır

32 0
23.12.2025

Türkiye Büyük Millet Meclisi…
Millet iradesinin en yüksek makamı.
Siyasetin kavga alanı değil, sözün ve aklın kürsüsü.

Ancak bütçe görüşmelerinin son gününde ortaya çıkan manzara ne sağa ne sola, ne iktidara ne muhalefete yakıştı. Yumrukların havada uçuştuğu, sıraların bir ringe döndüğü görüntüler, milletin emanet ettiği kürsüyü gölgeledi. Bu gerçeği söylemek, kimseyi kayırmak değildir; Meclis’in haysiyetini savunmaktır.

Bu tabloyu eleştirirken bir gerçeği de açıkça teslim edelim: Mustafa Varank’ın sözleri siyasi bir polemiktir; serttir, evet. Ama siyasetin alanındadır. Sandığı, icraatı ve vaadi tartışır. CHP’li belediyelerin “bedava traktör” vaatlerini hatırlatır; kamuoyunun hafızasına seslenir. Buna itiraz edilir, cevap verilir, karşı argüman üretilir. Yumrukla değil, kürsüyle.

Ne var ki Cumhuriyet Halk Partisi sıralarından yükselen öfke, meseleyi sözden koparıp kavgaya taşıdı. Hakaret dili, tarih üzerinden yürütülen gerilim ve provokatif üslup, Meclis’i kilitledi. Oysa siyaset, rakibi susturmak değil; millete konuşmaktır. Sözün bittiği yerde yumruk başlıyorsa, kaybeden sadece taraflar değil, Meclis’in itibarıdır.

Bir kez daha altını çizelim:
Bütçe görüşmeleri, bir ülkenin ekonomi aklıdır. 2026 bütçesi konuşulurken, Meclis’in görevi hesap sormak ve hesap vermektir. Millet, vekillerinden kavga değil, hesap bekler. Bu yüzden, görüntüler ne kadar sert olursa olsun, kabul edilemezdir.

Bu noktada bir hatırlatma şart: Türkiye Büyük Millet Meclisi bir parti genel merkezi değildir. Bir meydan hiç değildir. Gazi Meclis, Kurtuluş Savaşı’nı yönetmiş, yoklukta devlet kurmuş bir iradenin adıdır. Orada atılan her yumruk, sadece karşı sıraya değil, milletin hafızasına iner.

Muhalefet, eleştirisini elbette yapacak. İktidar, savunmasını elbette verecek. Ama sınır bellidir. O sınır, Meclis’in onurudur. O sınır aşıldığında, kazanan olmaz.

Bugün yapılması gereken şey basittir ama hayati önemdedir:
Siyaset, yeniden sözün alanına dönmelidir. Meclis Başkanlığı, kürsünün vakarını korumalı; parti grupları, kendi sıralarına önce disiplin, sonra akıl getirmelidir.

Çünkü bu ülke, Meclis’te yumrukla değil, irfanla büyüdü.
Ve millet, temsil edildiği kürsüde kavga değil, ciddiyet görmek istiyor.

XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

ATEŞKES DEĞİL, OYALAMA..

GAZZE’DE ÖLÜM DURURKEN DİPLOMASİ NEDEN YÜRÜMÜYOR?

Gazze’de ateşkesin “ikinci aşaması” denilen şey, kâğıt üzerinde var; sahada yok. Enkazın üstünde oturan bir adamın sessizliği, diplomatik metinlerden daha gür konuşuyor. Çünkü orada durdurulan şey savaş değil; sadece vicdan. İki aydır “ilk aşama”da sıkışıp kalan süreç, Filistinliler için bir nefes değil, uzatılmış bir boğulma........

© Diriliş Postası