Kutular’a saklı ömrümüz!
H. AYHAN TİNİN
Kendimizden bile saklarız.
‘Böyle iyi’ diye söyleniriz.
‘Daha koca bir hayat var’ diye avunuruz.
‘Dur bakalım, biraz da iyi şeylere odaklanalım’ diye yayılır zamana duygularımız…
Oysa yaş kırkı geçmiş, hakiki ve samimi bir yaşam arkadaşı bulma şansı epeyce ortadan kalkmış, büyük aşkı ararken eğlenceli geçecek birkaç güne hatta bir iki saate çoktan razı hale gelinmiştir.
Erkeklere arkadaşları ‘Akıllı adamsın oğlum’ geyiği yapar; kadınlarsa kendi ayaklarının üzerinde duran ‘Güçlü kadın’ fotoğrafının arkasına sığınırlar.
Çoğu gece, genellikle boş bir evin kilidinde dönerken anahtar; herkes yaşadığı duyguları kutulara saklar… Ta ki yeni bir umutla, bir gün içini açmaya karar vereceği o yanlış ve vahim zamana kadar… Genellikle hayal kırıklığıdır. Ya da uygun değildir ortam!
Böyle trajik bir asıl katmandan, gülmece duygusuyla izlenebilecek bir metin ortaya çıkartmak kolay iş değil.
‘Kutular’ oyunundan bahsediyoruz.
Yaşı ilerlemiş, neye yaradığı belli belirsiz kariyer başarısı yakalamış, alabildiğine yalnız, o yalnızlığın içinden durmadan yaşama ilişkin cılız ve kolay vazgeçilen kararlar alan, her şeyi kendi derinliklerine atıp ‘Orada neler duruyor acaba?’ diye en çok kendileri merak eden; sevgiden kaçar gibi yapıp en çok sevgiyi özleyen fakat bunu birbirine itiraf ederken utanan iki kadın… Bir parti sonrası akşamı… Kırağı düşmüş hayatların en önemli aksiyonu partilemektir çünkü… Yeni ev, doğum günü, yeni iş, yeni bir insan, yeni bir karar; partilersin, sabah başka bir dünyaya uyanacağını ümidiyle!
Şairin söylediği........
© Diken
visit website