Böyle dolma olur mu?
H. AYHAN TİNİN
Benzeyen… Gibi… Ama asla, aslı olmayan.
Yalancı dolma.
Yalancı dost.
Yalancı altın.
Erbabı bilir oysa… Ustası bir bakışta anlar.
‘Taam nedir?’ dediğin zaman gözlerini açarak, şaşkın bakmayan; hayatın, bilginin imbiğinden süzülmüş, bilgeliğe yelken açmış olan hemen fark eder durumu…
‘Böyle dolma olur mu?’ der.
İnsan sarrafıdır kimi… Kendi sevgi ihtiyacını gidermek için değil, anlamak için bakar insanın yüzüne… ‘Bu adam nalıncı keseri!’ der. Bir iki görüştükten sonra ‘Dikkatli ol, bu binmeyeceği eşeğe torba takmaz!’ der.
Hayatın harıyla pişmiştir. Tek cümleyle söyler bir kitap dolusu meseli…
Zordur böyle kadim olana yakın, can olana can suyu olarak yaşamayı bilmek.
Çokça acı da birikmiş. Çok kanamıştır yürek. Ama öğrenirsin işte, hayatını adım adım, acele etmeden, sindirerek ne yaşadığını, sürekli dışa değil içe bakarak fakat içinde kaybolmadan kendi karanlığının, ben’i ötekinden ayırıp yeniden tanımlayarak…
Yalancı dolma.
Yalancı dost.
Yalancı altın.
Daha elini değdiğinde anlar. Safderûn değildir. Çünkü hemhaldir o şeyle…
Bir de ‘yalancı bahar’ var.
En tehlikelisidir. Doğa saftır. İnanır can........
© Diken
visit website