Benim annem
H. AYHAN TİNİN
‘Benim annem, canım annem beni al kollarına…’
İlk okuldaydık bu şarkıyı öğrendiğimizde. İlk heceyi ve son heceyi uzatarak, hançeremizi yırtarcasına bağırarak söylerdik. Anlamını pek idrak edemesek de sevdiğimiz, bize iyi gelen bir şarkıydı.
Annelerin her yaraya iyi geldiğini, saçlarımıza aklar düştüğünde öğrenecektik.
Bugün Anneler Günü.
Fırsat varken henüz sarılın annenize…
Eğer benim gibi öksüzseniz; şefkat çoktan sürgüne gittiyse içinizde…
Babalar da vardır ama, anneler başka!
Eni konu anneleri işleyen sanat yapıtları azdır.
Bir hikâyenin içinde birkaç ışıltıyla var olup sonra kaybolurlar.
Cesaret ister anneleri yazmak.
Hiçbir şeye benzemeyen bir ilişkidir anne ile çocuk arasındaki…
Gecedir, sabahtır, camın önündeki akşam sefasıdır, ıhlamur kokusudur, yaz akşamüstü uykusudur…
Kaybolana kadar hayatından, değerini bilemezsin.
Hayatınızın en gerçek masalıdır.
En çok didiştiğin, tavuk suyu bir çorbayla barıştığındır.
Babalar da vardır ama, anneler başka!
Selim İleri’nin ‘Annem İçin’ kitabı bir saygı duruşuydu.
‘Terms of Endearment’ filmi olağanüstü bir anne-çocuk öyküsüydü.
Erkek sanatçılar pek........
© Diken
visit website