menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

RUHSAL HASTALIK: FESATLIK

13 0
wednesday

İnsanın içinde taşıdığı duygular, onun hayatının rengini belirler. Kiminin kalbi nurla dolar; baktığı yere huzur taşır. Kiminin kalbi ise karanlığa mahkûmdur; gözü ne iyilik görür ne güzellik. İşte fesatlık, kalbin içinden başlayan ve insanın bütün benliğini kuşatan bu karanlığın adıdır.

“Fesatların ömrü, kıskandıkları insanların dedikodusunu yapmakla geçer.” Kendi iç âleminde çürümeye başlayan insan, dışarıya ancak çürümüşlük taşır. Çünkü kıskançlık bir duygu değil, bir eksikliktir. Dedikodu bir alışkanlık değil, bir aczin dışavurumudur. Fesatlık ise bir kusur değil, ruhun hastalığıdır. Nasıl ki beden hastalandığında ateş yükselir, halsizlik olur; ruh hastalandığında da insanın dili bozulur, kalbi kararıp gözü kirlenir.

Fesat kişi, kendi acizliğini başkasının kusuruyla örtmeye çalışır. O yüzden en çok başarılı insanları hedef alır. Parlayanı söndürmek, yükseleni aşağı çekmek, iyi olanı karalamaktır fesat kimsenin işi. Çünkü onların başarıları, fesadın içindeki eksikliği daha görünür hâle getirir. Fesat insan, kendisinin yapamadığını yapanı hazmedemez. Yetişemediğine çamur atar. Ulaşamadığı değere taş atar. Bu yüzden ömrü dedikodu üretmekle, karalama yapmakla, hasetle yanıp tutuşmakla geçer.

Kur’an’da, “Haset edenin hasedinden Allah’a sığınırım” (Felak, 5) buyurulması çok önemli........

© Denge